CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yerel seçimlerin ardından partisinin seçim kazandığı il ve ilçelere teşekkür ziyaretlerini sürdürüyor.Özel, bugün de CHP’nin seçimlerde kazandığı Uşak Belediyesi'ni ziyaret etti. Özel, belediye ziyareti öncesi belediye binası önünde toplanan Uşaklılara seslendi. 

Özel, "Son buluşmamızda birbirimize söz vermiştik. Uşak Belediyesi'ni almak için. Uşak'taki ilçelerde, beldelerde büyük bir başarı elde etmek için birbirimize söz vermiştik. Komşunuz, yanı başınızdaki Manisa'nın evladı, Ege'den evladınız Özgür Özel size teşekkür etmeye geldi. Sizin sayenizde Ege'deki diğer yedi ilde olduğu gibi Uşak da Türkiye ittifakının renklerindedir. Ay yıldızlı al bayrağın renklerindedir. Kıpkırmızı oldu Uşak. Hepinize teşekkür ediyoruz. Hem Uşak merkezde, Karahanlı'da, Eşme'de, belde belediyelerimizde gösterdiğiniz emek için, çabanız için ve tek başına adayların değil, herbirinizin verdiği mücadeleyle kazanılan bu büyük zafer için hem sizi hem de kıymetli belediye başkanlarını yürekten alkışlıyorum” dedi.

Özel seçim başarılarından dolayı, il ve ilçe başkanlarına, parti üyelerine ve CHP’li olmasa da oy veren bütün Uşaklılara teşekkür etti. Özel “Kürdüyle Türküyle, Alevisiyle Sünnisiyle bu ülkedeki herkesi hep birlikte kucaklıyoruz. Kucaklamaya devam edeceğiz. Biz Uşak'ın yüzünü güldürmeye geldik. Güldüreceğiz. Türkiye'nin yüzü gülecek. Onun için de hep birlikte mücadele edeceğiz" dedi.

"UŞAK'TA KİMSE KENDİNİ YALNIZ HİSSETMEYECEK"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sözlerinin devamında ise şunları kaydetti:

* "Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak ikinci yüzyılın ilk seçimini kazandık. Türkiye İttifakı kazandı. Aartık yoksulluktan bıkanlar, işsizlikten bıkanlar, köylü olup milletin efendisi yerine hor görülenler, borcunu ödeyemeyen esnaflar, kredi kartı borcu altında ezilen insan Cumhuriyet Halk Partisi'ne destek verdiler. Ona güvendiler, ona inandılar. Biz bundan sonra belediyelerde yapacağımız doğru hizmetle, sosyal belediyecilikle, Türkiye'de, diğer belediyelerde yaptığımız güzel işleri burada yaparak elbette en iyi projeleri Uşak'a getirerek, acil çözüm bekleyen ne varsa, kaza olan kavşak varsa, kavşak yapılacak. Emekliye destek lazım. Destek olunacak. Öğrenciye destek lazım. Destek olunacak. Uşak'ta kimse kendini yalnız hissetmeyecek. Cumhuriyet Halk Partisi kimsesizlerin kimsesidir. Uşak'taki herkes bizim canımızdır, ciğerimizdir.

"UŞAK'IN ÖNEMLİ VARLIKLARI TÜGVA GİBİ TÜRGEV GİBİ BİRTAKIM YAPILARA VERİLMİŞ"

* Bu süreçte kimileri 31 Mart'tan sonra bambaşka tartışmalara açıp gündemi bambaşka yerlere sıkıştırmak istiyorlar. Biz bu oyuna gelmeyiz. Biz seçim döneminde söyledik. Bu vatandaşın gündeminde ne varsa benim gündemimde o var. Bu vatandaşın gündeminde ne yoksa benim de gündemimde yok. Bakın, Türkiye'de eğitim öğretim çok kötü durumda. Maalesef yıllarca yurt yapmadılar. Cemaatlere, tarikatlara yol vermek için. Bu ülkenin en önemli kaynaklarını belli vakıflara verdiler. Özkan Yalım, Uşak Belediye Başkanı olduğunda bir baktı ki Uşak'ın çok önemli varlıkları TÜGVA gibi TÜRGEV gibi birtakım yapılara verilmiş. Biliyorsunuz onlar bir ailenin kontrolündeki vakıflar ve tamamen siyasi faaliyetle gençler arasında ayrımcılık yapan, imkanları yandaşlara gençlerin arasında kendilerinden olanları akıtan yapılar. Özkan Yalım, bu protokollerin tamamını iptal etti. Artık o imkanlar sadece yandaşların değil, Uşak'taki bütün vatandaşlarımızdır."

"ÇAĞDAŞ, BİLİMSEL, LAİK EĞİTİM İSTİYORUZ"

Özel konuşmasında Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı yeni müfredat programını da eleştirdi. Özel, şöyle konuştu:

* "Milli Eğitim Bakanı yeniden müfredat değişikliğine gidiyor. 'Yapma' dedik. 'Aklını başına topla' dedik. 'Müfredat yapmak, anayasa yapmaktır' dedik. 'Bu çocuklar büyüyüp ileride, anayasa yapacaklar. Müfredat anayasadan önemlidir. Katılımcılıkla yapın' dedik, dinletemedik. '10 yıl çalıştım' diyor. Daha dün geldi. '7 gün içinde cevap verin' diyor. Sendikalara, derneklere 7 gün içinde cevap verin' diyor. ‘Boyacı küpüne batırıp çıkaracağım, olacak’ diyor. Dedik ki bu süreyi uzatın. Dalga geçer gibi yüzde 50 zam yaptım. 10 gün olsun diyor. Bu eğitim sisteminden ne AKP’liler memnun, ne MHP’liler. Ne İYİ Partililer, ne CHP’liler. Hiçbir siyasi partinin memnun olmadığı berbat bir eğitim sistemini bir kez daha boşu boşuna, kendi kendilerine değiştirip yeni bir memnuniyetsizlik yaratacaklar. Buna itiraz ediyoruz. Biz çağdaş, bilimsel, laik eğitim istiyoruz. Bunu için en iyi imkanların bütün okullarda seferber edilmesini istiyoruz. Ama bunu dinlemiyorlar."

ATANAMAYAN ÖĞRETMENLERE SARAÇHANE DAVETİ

Özel, 114 bin öğretmen atanması gerekirken, iktidarın 20 bin atama yapma kararı almasını da eleştirdi. Seçimde mülakatı kaldıracaklarına söz vermelerine karşın kaldırmadıklarını vurgulayan Özel, “Mülakat demek adam kayırmak demek. Mülakat demek torpil demek. Mülakat demek yandaşlık, yandaşı seçip yandaş olmayanı elemek demek. Mülakat demek kul hakkı yemek demek. Buna da itiraz ediyoruz. Atanmayan öğretmenlere. Öyle atanamayan filan yok. Atanamayan ne demek? Ne kusuru var çocuğun? Sınav dediniz girdi, oku dediniz okudu. Mezun ol dediniz, oldu” diye konuştu.

Özel, atanamayan öğretmenler için 18 Mayıs’ta İstanbul’da miting düzenleyeceklerini hatırlatarak, “Bu öğretmenlerin hepsini hep beraber 19 Mayıs’tan bir gün önce, bu genç öğretmenleri İstanbul Saraçhane Meydanı’na öğlen saat 13.00’te seslerini duyurmaya, sesleri yükseltmeye davet ediyorum. Onların sesini duyacağız. Seslerine ses olacağız. Onların mücadelesini destekleyeceğiz" dedi.

“YUMUŞAMA DEĞİL, NORMALLEŞME"

Siyasetteki normalleşme-yumuşama tartışmalarına da değinen Özel şunları söyledi:

"Birileri diyor ki ‘CHP normalleşme’ diyor. Evet, normalleşme diyoruz. Yumuşama filan değil. Normalleşme diyoruz. Normali siyasilerin konuşmasıdır. Normali emekli maaşı düşükse, gelin artıralım demek. Asgari ücrete zam yapalım demek. Staj mağdurlarının sorununu birlikte çözelim demek. Emekli astsubayın, uzman çavuşun sorununu konuşmak ve müzakere etmek benim görevim. Bunları elbette yapacağım. Ama müzakere ile sonuç almıyorsak, o zaman mücadele edeceğiz. Sokaklar bizimdir. Meydanlar bizimdir."

“EMEKLİ MAAŞININ ALMANCA, İNGİLİZCE, FRANSIZCAYA TERCÜMESİ YOK"

Konuşmasında düşük emekli maaşlarına da değinen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

* "Şunu açıklıkla söyleyeyim ki Türkiye’de verilen emekli maaşı dünyanın hiçbir yerinde böyle bir eziyet, böyle bir yoksulluk yok. 10 bin lira emekli maaşı veriyorlar. Bugün emekli maaşı 270 Euro. Almanya’ya gittim. Almanya’da 270 Euro dediğimde Almanca, konuştuğum kişi düzeltti. 2 bin 700 demek istiyorum sandı. 2 bin 700 dedi. ‘Hayır’ dedim. Türkiye’de emekli maaşı 270 Euro. Bundan bir ay geçti. Strazburg’da Avrupa Konseyi’nde konuşuyorum. Tercüme ediyorlar bu sefer. Almanca konuşmuyorum, Türkçe konuşuyorum. İngilizce, Fransızcaya tercüme ediliyor. Ben 270 Euro diyorum. Tercüman çeviriyor. Salondan 2 bin 700 diye düzeltiyorlar. Adamın aklı, havsalası almıyor. Onda emekli 4 bin Euro alıyor. 2 bin 700’dür diyor, düşükse diyor. 

* 270 Euroluk emekli maaşının Almanca, İngilizce, Fransızcaya tercümesi yok. Böyle bir şeyi yanlış rakam söylüyoruz sanıyorlar. Bu maaşı alıp da insan tek başına karnını doyursa kira ödeyemez sokakta kalır. Kiraya verse, aç kalır. Emekliye 10 bin lira verip bunu artırmayıp, emekliden geçinmesini bekleyenler var. Bunu asla ve asla kabul etmiyoruz. Bütün mitinglerde söyledim. Ben Alevi, Sünni kavgasına, yok DEM’miş, bilmem neymiş tartışmalarına, sağ, sol meselelerine. Osuna, busuna girmem. Çünkü bizim hiç kimseyle bir sorunumuz yok. Kimsenin giyimiyle, kuşamıyla, inancıyla, mezhebiyle, hiçbiriyle sorunumuz yok. Vatanını, bayrağını seven Türkiye ittifakındadır. Nokta.

"ALEVİSİ DE GEÇİNEMİYOR, SÜNNİSİ DE"

* Kardeşim Zonguldak’ta, Antalya’da, Tekirdağ’da, Ardahan’da, Şırnak, Konya, Uşak’ta da emeklinin AKP’lisi de DEM Partilisi de 10 bin lira ile geçinemiyor kardeşim. Alevisi de geçinemiyor, Sünnisi de geçinemiyor. Benim meselem bu. Ben bu emekli maaşı artana kadar. Önce hedef bir asgari ücret. Bu iktidar geldiğinde emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Yani bugünkü parayla 26 bin liraydı. Önce bir asgari ücret hedefimiz. Gelelim evelallah 1,5 da yapacağız, iki asgari ücret de yapacağız. Ama bir asgari ücret olana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Söz vermiştim emeklilere. Sesinizi duyuracağım diye. Seçim geldi, geçti. Seçimi kazandık. Unutmak yok. 26 Mayıs Pazar günü, yer Ankara Tandoğan Meydanı. Türkiye’deki bütün emeklileri davet ediyorum. İl başkanım, belediye başkanlarım, değerli milletvekilim. Uşak’taki emeklileri alın, gelin. Yeri göğü inletelim.

"İKTİDAR OLANA KADAR UĞRAŞACAĞIZ"

* Bundan sonra haksızlığa uğrayan çiftçiyle birlikte hem tarlada, hem Meclis’te hem de meydanda. Kim haksızlığa uğruyorsa büyük bir mücadele vereceğiz. Siyaset; mücadelenin, hak aramanın, söke söke almanın mecrasıdır. Bu kardeşiniz bundan sonra kimin önüne düşmek gerekiyorsa onlarla birlikte sokaklardayız, meydanlardayız. İktidar olana kadar uğraşacağız. Sizden tek talebim şudur. Seçilen belediye başkanlarına sahip çıkın. Onları zorlamayın. Onların borçları var, zorlukları var. İmkansızlıklar var. Hizmet bekleyen insanlar var. Biz bu belediyeleri çocuklarımızı işe sokmak için almadık. Elbette onlar da olacak ama kayırmacılıkla değil. Biz bu belediyeleri zenginleşmek için almadık. Biz bu belediyeleri adam kayırmak için almadık. Biz bu belediyeleri iyi hizmet etmek, vatandaşın gönlünü fethetmek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini iktidar yapmak için aldık.

“BU MİLLETİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRECEĞİZ”

* Seçimin ertesi günü bir sonraki seçimin ilk günüdür. Bir gün durmayacağız. Bir gün dinlenmeyeceğiz. Eş, dost, akraba kayırmacılığı yapmayacak, hep beraber çalışacak, hep beraber başaracağız. Size söz veriyorum. İlk seçimlerde hep beraber bu partiyi iktidar yapacak, bu milletin yüzünü güldüreceğiz. O güne kadar size güveniyorum. Size inanıyorum. Belediye başkanlarımızı, örgütümüzü hep birlikte kucaklıyorum. Son kez ama hiçbir zaman unutmadan şunu söylüyorum. Seçimleri biz kazandık ama biz CHP değiliz yalnızca. Biz Türkiye ittifakıyız. Renklerini ay yıldızlı al bayraktan alırız. Milli takımı tutan, filenin sultanları ile sevinen herkes bizim ittifakımızdadır. Kırmızı, beyaz. Göreceksiniz iktidar olacağız Eurovision’a da katılacağız. Onu da kazanacağız. Milli takımı da dünya şampiyonu yapacağız. Emeklinin karnı tok, çiftçinin morali yüksek ve ürünü değerli, esnafın keyfi yerinde olana kadar, gençlerin gözü ışıl ışıl parlayana kadar, Türkiye güçlü bir ülke olup hepimiz zenginleşene kadar hep birlikte çalışacağız, hep birlikte başaracağız. Yolumuz açık olsun, yolunuz açık olsun."