Çiftler ve İlişki Terapisi Dergisi'nde yayınlanan bir araştırmaya göre, bir ilişkiden çekilmek, insanların incinmekten kaçınmak için kullandıkları yaygın bir savunma mekanizmasıdır. Cornell Üniversitesi ve Colorado Boulder Üniversitesi'nden Amerikalı psikolog Mark Travers bu konuyu ele aldı, partnerinizin ilişkiden çekildiğini gösteren 3 işareti ve sorunu çözmeye yönelik yolları paylaştı.

Kendini koruma içgüdüsü, özellikle geçmişte zor ilişkiler yaşamış bir partner için anlaşılır bir tepki olabilir. Ancak, bu tür bir geri çekilme, kısa vadede güvenlik hissi verse de uzun vadede her iki taraf için de duygusal olarak yıpratıcı olabilir. 

İlişkide samimiyet ve güvenin zedelenmesine yol açarak, bireylerin birbirlerine karşı daha mesafeli ve güvensiz hissetmesine neden olabilir. Bu nedenle, zorluklarla yüzleşmek ve açık iletişim kurmak, hem ilişkiyi güçlendirmek hem de olumsuz duygusal etkileri en aza indirmek için daha sağlıklı bir yol sunar.

Bir ilişkiden çekilmek, genellikle savunma mekanizması olarak kullanılan çeşitli taktiklerle kendini gösterir. Bu durum, "taş duvar" davranışı olarak bilinir; kişi, şeffaf olması veya ilişkiye tam anlamıyla katılması gereken anlardan kaçarak uzak durur. 

Çoğu zaman, bu geri çekilme, kişinin partnerinin de aynı şekilde davranacağı korkusundan veya beklentisinden kaynaklanır. Bu yaklaşım, kişinin ilişkide tam anlamıyla savunmasız olma ve bağlanma hissini deneyimlemesini engeller. Oysa araştırmalar, en güçlü ilişkilerin karşılıklı güven ve bağlılık üzerine kurulduğunu ve her iki tarafın da ilişkinin kalıcı olacağına inanması gerektiğini göstermektedir.

Bunun bir diğer formu, duygusal ve fiziksel olarak uzaklaşmadır. Bu durumda, kişi partnerini duygusal anlamda kapalı tutarak veya iletişimden kaçınarak mesafede tutar. Hatta bazıları, ilişkilerde savunmasız kalmaktan tamamen kaçınmak için sadakatsizlik gibi yıkıcı davranışlara başvurabilir. 

Duygusal kopma

Duygusal kopukluk, bir kişinin duygularını ifade etmekten kaçınarak ya da gerçek duygusal bağlantılar kurmaktan bilinçli olarak uzak durarak ilişkilerde kontrol sağlama eğilimini ifade eder. Bu durum, partnerler arasında duygusal bağların kurulmasını ve beslenmesini engeller. Duygusal yakınlık eksikliği, ilişkinin sürekli bir belirsizlik içinde ilerlemesine ve her iki tarafın da kendini güvende hissetmemesine yol açabilir.

Duygusal olarak bağlantı kurmayan bireyler, genellikle duygularından kaçınmak için hayal kurmak, aşırı alkol tüketimi, video oyunlarına bağımlılık veya kendine zarar verme gibi davranışlara yönelebilirler. Bu tür eğilimler, yalnızca birey için değil, aynı zamanda ilişkinin genel dinamiği için de zararlıdır. Sağlıklı bir ilişki, duygusal bağlar ve samimiyet üzerine inşa edilir; bu nedenle bu kopukluğu aşmak için açık iletişim ve empati geliştirmek hayati bir adımdır. Duyguların paylaşılması, iki tarafın da ilişkiye daha güvenli ve bağlı hissetmesini sağlar.

Geri çekilme çabası

Geri çekilme çabası, bir kişinin ilişkide harcadığı enerji ve emeği bilinçli olarak azaltarak çatışmalardan kaçınma stratejisi olarak ortaya çıkar. Bu yaklaşım, partnerin bir noktada hiçbir şey beklememesi için ilişkiye minimum çaba sarf etme anlayışına dayanır. Kişi, ilişkiyle ilgili kendi endişelerini dile getirmekten kaçınabilir veya yüzleşmek yerine gergin bir tavır sergileyerek durumu idare etmeye çalışabilir.

Bazı durumlarda ise kişi, ilişkiyi sürdürmek için yalnızca zorlandığında harekete geçer ve çaba göstermekte oldukça tembel davranabilir. Ancak, sağlıklı bir ilişki için, çiftlerin sorunları nasıl ele aldığı ve çatışmaları nasıl çözdüğü kritik bir göstergedir. İlişkiye aktif olarak yatırım yapılmadığında, çift arasında bir durgunluk atmosferi oluşur ve bu, zamanla daha derin ve karmaşık problemlere yol açar. Çaba göstermekten kaçınmak, ilişkiyi yüzeysel ve kırılgan bir hale getirirken, sağlıklı bir bağ kurmanın temel unsurlarını da zedeler. Açık iletişim ve karşılıklı emek, bu durumun üstesinden gelmek için kilit öneme sahiptir.

Çözüm yolu nedir?

İlişki çekilmesini ele almak, hassasiyet ve doğru bir yaklaşım gerektirir. Partnerinizin ilişkiden çekildiğini fark ettiğinizde, bu durumu anlamak ve çözmek için iki temel adım atabilirsiniz.

İlk olarak, onlarla bu konuyu açık bir şekilde konuşmayı deneyin. Ancak bu konuşmayı, tarafsız ve bilgili bir arabulucunun yardımıyla yapmanız, çözüm sürecini daha etkili hale getirebilir. Çoğu zaman, ilişki çekilmesi geçmiş travmaların bir yansımasıdır; bu nedenle partnerinizin davranışlarını anlamak ve ele almak, profesyonel bir destekle daha sağlıklı bir şekilde ilerler. Arabuluculuk, tarafsız bir ortamda, her iki tarafın da duygularını ve ihtiyaçlarını ifade etmesine olanak tanır ve ilişkinizin güçlenmesi için bir çözüm yolu sunar.

Bazı durumlarda, bir ilişkide kalıp kalmama kararı vermek kaçınılmaz hale gelebilir. Eğer ilişkiniz sizi duygusal olarak tüketiyor ve her iki taraf için de bir çözüm ihtimali görünmüyorsa, kendinizi seçmek en sağlıklı adım olabilir. 

Unutmayın, her bireyin kendi duygularını yönetme sorumluluğu kendisine aittir. Partnerinizin davranışlarını değiştiremeyeceğiniz gibi, çektiğiniz acı da durumu düzeltmeyecektir. Kendi sınırlarınızı belirlemek ve kendinize hak ettiğiniz değeri vermek, uzun vadede hem sizin hem de ilişkinizin sağlığı için en doğru karar olabilir. Kendinizi korumak, kendinize olan sevginizin bir ifadesidir ve bu, her zaman öncelikli olmalıdır.