Son yıllarda özellikle yetişkinlerde otizmin daha fazla fark edilmeye başlandığı gözlemleniyor. ABD'li klinik psikolog Dr. Kim Sage, otizmli yetişkinlerin sayısının arttığını ve bunun da genellikle gözden kaçan bazı semptomlar yüzünden teşhis edilmediğine dikkat çekti. 

Dr. Kim Sage, otizmin genellikle çocukluk döneminde tanınan bir rahatsızlık olmasına rağmen birçok yetişkinin otizmli olduğunun farkında bile olmadığını söyledi. 56 yaşındaki Dr. Sage, birkaç yıl önce kendi otizm spektrum bozukluğuna sahip olduğunu keşfettiğini açıklarken, yapılan araştırmalar otizmli bireylerin büyük bir kısmının, yetişkinlikte de tanı almadığını gösteriyor.

Otizmin en bilinen belirtilerinden biri, "stimming" adı verilen tekrarlayan hareketlerdir. Bu davranışlar genellikle vücut hareketlerini içerir örneğin ileri-geri sallanma, saçla oynama veya küçük nesnelerle sürekli etkileşimde bulunma gibi. Otizmli bireylerde bu davranışlar, kaygıyı yatıştırmak veya heyecanı kontrol etmek amacıyla gelişir. Ancak çoğu zaman bu tür davranışlar, normalden daha fazla uyarılma durumlarında ortaya çıkar ve yanlış anlaşılabilir.

Otizmli bireylerde aşırı hassasiyet, kronik kaygı ve sosyal durumlarda yabancılaşma hissi sıklıkla gözlemlenir. Dr. Sage, bu kişilerin sosyal etkileşimlerde zorlandıklarını, çevrelerinden farklı hissedebildiklerini belirtiyor. Bu belirtiler, otizmin sosyal yönlerini vurgular ve bireylerin toplum içinde kendilerini izole etmelerine neden olabilir.

Dr. Sage, otizmli yetişkinlerin genellikle otoimmün hastalıklar alerjiler, kronik ağrı ve sindirim sorunları gibi sağlık problemleri yaşadıklarını belirtiyor. Son yapılan araştırmalar, otizm ile otoimmün hastalıklar arasında bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, otizmi tanımada kullanılan bir başka önemli kriter olabilir.

Otizm, bipolar bozukluk, depresyon ve obsesif kompulsif bozukluk (OKB) gibi psikolojik hastalıklarla kolayca karıştırılabilir. Dr. Sage, otizmli bireylerin sıklıkla yanlış tanı aldığını, çünkü otizmin belirtilerinin bazen bu rahatsızlıklarla örtüştüğünü belirtiyor. Yetişkin otizminde tedavi süreci, bireysel olarak belirlenen ihtiyaçlara göre özelleştirilmiş terapiler ve sosyal beceri eğitimlerini içerebilir.

Otizmli yetişkinlerin tedavisinde genellikle bireysel ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak çeşitli yaklaşımlar kullanılır. Psikoterapi, bilişsel-davranışçı terapi (BDT), ergoterapi ve sosyal beceri eğitimi gibi yöntemler, bireylerin yaşam kalitesini artırmak için yaygın olarak uygulanır. Bu tedavi yöntemleri, otizmli kişilerin toplumla daha etkili bir şekilde etkileşim kurmalarını sağlamak amacıyla önemli bir rol oynar.