Psikolog Mark Travers, Forbes için kaleme aldığı makalede, ruhu yok eden düşünme hatalarını sıraladı. Bu düşünme hatalarını kaleme alırken erken aşamada fark etmenin ve bunları daha da derinleştirmek yerine, ilham verici ve sağlıklı düşünme kalıpları kazandırmayı amaçladı. kazanmayı
Kötü sonuca odaklanma
Eğer kendinizi bir durumun en kötü sonucunu düşünürken buluyorsanız, bu, algılamanızda bir sorun olduğunun göstergesi olabilir. Bu, "felaketleştirme" olarak bilinen bir düşünme hatasıdır. Olayları bu şekilde değerlendirirken, kaygınız artabilir, başarısızlık korkusu geliştirebilir ve sizi zorlayıcı ya da motive edici durumlardan kaçınmanıza neden olabilir. 2016 yılında yapılan bir araştırma ise, yıkıcı düşünmenin panik ataklar, fobiler, sağlık kaygıları, obsesif kompulsif bozukluk (OKB), travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), kronik ağrı ve hatta beyin hasarı gibi zihinsel sağlık sorunlarıyla ilişkili olabileceğini ortaya koymuştur.
Siyah beyaz düşünme
“Siyah beyaz düşünme” olarak bilinen bilişsel çarpıklık, insanları ya da durumları aşırı uçlarda görme eğilimidir. Bu düşünce tarzında, her şey ya tamamen iyi ya da tamamen kötüdür, arada bir gri alan olmadığına inanılır. Ancak bu katı bakış açısı, insan doğasının ve gerçek gelişimin ihtiyaç duyduğu kusurlara yer bırakmaz. Siyah beyaz düşünmek, hayal kırıklığına, duygusal dengesizliklere ve genel olarak olumsuz bir bakış açısına yol açabilir, bu da kişiyi sağlıklı bir şekilde ilerlemekten alıkoyar.
Her şeyi kişisel algılama
Bir iş arkadaşınızı eleştirirken, bu durumun sizinle değil, onun uykusuzluğu veya kişisel sorunlarıyla ilgili olabileceğini göz ardı etme eğilimindeyiz. Ancak yaygın düşünme hatamız, bize yönelik her eleştiriyi kişisel olarak almaktır. Olayları kişisel algılamak, aşırı düşünmeye, suçluluk duygusuna ve düşük özgüvene yol açabilir. Bu nedenle, bu alışkanlıkla mücadele etmek önemlidir. Kendinizi duygusal olarak mesafelendirmek, yani zihinsel olarak geri adım atıp yaşadığınız durumu sanki başka birinin başına geliyormuş gibi değerlendirmek, daha sağlıklı bir bakış açısı geliştirmek için faydalı olabilir.
Başarısızlıklar için başkalarını suçlama
Kaçırılan fırsatlar için başkalarını suçlamak, kişisel büyümeyi engelleyen ve gelişiminizi kısıtlayan bir düşünce hatasıdır. Hayatınızdaki olayların sorumluluğunu almak, olgunluk ve kişisel sorumluluk gösterir. Bu yaklaşım, yaşamınız üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmanızı sağlar ve hatalardan ders çıkarmanıza olanak tanır. Suçu başkalarına atmak ise sadece sorunları çözme yeteneğinizi zayıflatır ve çözüm bulmada etkili olmanıza engel olur.
Olumlu olanı filtreleme
Bu düşünme hatası, bir durumun sadece olumsuz yönlerine odaklanıp, olumlu taraflarını göz ardı etmekle kendini gösterir. Örneğin, iltifatları sürekli olarak görmezden gelmek veya başarıları küçümsemek bu tür bir davranışın örnekleridir. Bu yaklaşım, yetersizlik duygularını, düşük özgüveni ve hatta depresyonu derinleştirebilir. Bununla başa çıkabilmek için, küçük başarıları kutlamak, kişisel becerilerinizi ve çabalarınızı takdir etmek, aynı zamanda bilinçli olarak olumlu geri bildirimlere ve ilerlemelere odaklanmak büyük önem taşır.