İran bir haftadır, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdüllahiyan'ın öldüğü helikopter krizinin şokunu yaşıyor.

İki ismin de içinde yer aldığı heyeti taşıyan helikopterin enkazı, geçen pazar günü saatler süren aramalar sonucu bulunmuştu. Reisi birkaç kentte düzenlenen ve binlerce kişinin katıldığı törenlerin ardından dün Meşhed'de toprağa verildi.

2021'de cumhurbaşkanı seçilen muhafazakar İran liderinin ölümü, ülkede ve Orta Doğu'da nasıl bir değişimin kapılarının aralanacağı yönünde soru işaretlerini beraberinde getirdi. Gazze'de savaş sürerken, İran ile İsrail arasında tansiyon hızla yükselirken ve ülke yıllardır ciddi bir ekonomik krizle boğuşurken gelen bu ölüm haberi, birçok analize yol açıyor.

63 yaşındaki Reisi, İran'daki birçok kesim tarafından 85 yaşındaki dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in en muhtemel halefi olarak görülüyordu. İran'daki muhafazakar kampın en güçlü isimlerinden biri olan Reisi'nin ölümü, birçoklarına göre İran'da rejim içindeki iktidar sürecini tehdit edebilecek bir gelişme olarak nitelendi.

Analizlere göre Reisi'nin hayata veda etmesi, İran içinde siyasi rekabeti kızıştırabilir, rejim içinde bir iktidar boşluğuna ve istikrarsızlığa yol açabilir.

İKTİDARDAN İSTİKRAR GARANTİSİ

Dini lider Hamaney, Reisi'nin ölümünün hemen ardından paylaştığı mesajda halka düzenin bozulmayacağı garantisi vermişti.

İran Devrim Muhafızları yetkilileri de istikrarın süreceğini belirttikleri açıklamalar yapmıştı.

Ayetullah Ali Hamaney, 1989'da Humeyni'nin ölümünün ardından İran'ın dini lideri oldu.

 

Buna karşın özellikle 2022'de başörtüsünü düzgün takmadığı için Tahran'da gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin ölümüyle patlak veren muhalefet protestolarının sarstığı İran İslam Cumhuriyeti'nde bir meşruiyet krizinin yaşanabileceği iddiaları gündemde.

Reisi'nin ardından görevi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Muhbir vekaleten devraldı ve 50 gün içinde seçim yapılacak. Seçime katılım rejimin meşruiyeti açısından kritik bir işaret olarak görülüyor.

İran'da mart ayında yapılan meclis seçimine katılımın yüzde 41'de kalması yönetim açısından başarısız bir sonuç olarak nitelenmişti.

HAMANEY'İN OĞLUNA İTİRAZLAR YÜKSELİYOR

Cumhurbaşkanlığı ve sonrasında da dini liderlik için en güçlü adaylar, Ali Hamaney'in oğlu Mücteba Hamaney ve Uzmanlar Konseyi üyesi Alirıza Arafi. 

Mücteba Hamaney

ABD merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Orta Doğu Programı Direktörü Jon Alterman'a göre, Reisi'nin ölümü "iktidar koltuğu için yeni bir yarış" başlattı.

Alterman, özellikle Hamaney'in oğlunun iktidara yükselmesine karşı yönetimde büyük bir muhalefet olduğuna, iktidarın babadan oğula geçmesinin ciddi bir meşruiyet sorunu yaratabileceğine dikkat çekti.

Birçok analiste göre bu yeni süreç, İran'da Devrim Muhafızları'nın etkisini daha da artırabilir.