İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Cihan Kaçmaz, Umut Aslan getirildi. Başka suçtan tutuklu sanık Şervan Yavuz ise tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) ile katıldı. Sanık avukatları Rüveyda Gökşin Aktura ve Merve Aktura'da duruşma salonunda hazır bulundu.

"MAKTULÜN YERE DÜŞTÜĞÜNÜ VE YARALANDIĞINI DAHİ GÖRMÜŞ DEĞİLİM"

Duruşmada savunma yapan Cihan Kaçmaz, "Benim şahsı öldürme ve yaralama gibi bir amacım yoktu. Bıçaklama hadisesinden yaklaşık yarım saat kadar önce ben oradan geçerken, Umut'a selam vermek istedim. Şervan'ı da önceden tanırım. Umut ve Şervan yabancı bir şahıs ile konuşuyorlardı. Anlaşabiliyorlardı. Hangi dilden konuştuklarını bilemiyorum. İtişiyorlardı, ben bu şahsın korkarak gitmesini istedim. Ancak bu şahıs hareketler yapıyordu. Biraz uzaklaşıp cinsel organını çıkardı. Zıplıyordu. Umut bıçağı çıkarıp bu şahsa salladı. İsabet ettiğini görmedim. Yabancı kişi bize yumruk attı. Yumruk bana isabet etti. Ben Umut'un elinden bıçağı korkutmak amaçlı aldım. Yabancı şahsın üstünde bol bir elbise vardı. Korkutma amaçlı olarak bu kişiye salladım. Ben isabet ettiğini de görmedim. Sonra oradan uzaklaştım. Maktulün yere düştüğünü ve yaralandığını dahi görmüş değilim. Yoksa ben onu, o şekilde orada bırakmazdım. Ben bu şahsın cep telefonunu ya da başka bir eşyasını almış değilim. Olay sırasında alkollüydüm" dedi.

"KENDİMDEN UZAKLAŞTIRMAK İÇİN BIÇAĞI SALLADIM"

Umut Aslan ise savunmasında diğer sanıkları sima olarak tanıdığını söyleyerek, "Olay tarihinde yolda yalnız başıma yürürken merdivenlerde yabancı biri ile tanımadığım bir şahsın oturduklarını, aralarında bir 100 dolar muhabbetini gördüm. İngilizce konuşmaya çalışıyorlardı. Merakımdan bunları dinledim. Anladığım kadarıyla yabancı şahsın yanında oturan kişi, yabancı şahsın telefonunu getirme karşılığında 100 dolar istiyordu. Ben bunu böyle anladığım için yardımcı olmak istedim. Oradaki kişiye 'telefonunu aldıysan getir, paranı verecek' dedim. Şahıs telefonu almadığını söyledi. Bir süre sonra Şervan geldi. Ben Şervan'ın yabancı şahsın ceplerini karıştırdığını görmedim. O esnada Cihan yoktu. Bıçaklama hadisesinin olduğu yer ile merdivenler arasında 30-40 metre kadar mesafe vardı. Aşağı doğru giderken şahıs cinsel organını çıkardı, orada idrarını yaptı. Ağır küfürler ediyordu. Üzerime geldi. Ben bu üzerimden uzaklaştırmak istiyordum. Uzaklaşmıyordu. Bana yumruk attı. Kendimden uzaklaştırmak için bıçağı salladım. Kendisine isabet etmedi. Ancak vurmak için sallamadım. Aramızda zaten mesafe vardı. Geri çekildi. Bıçağı cebime koydum. Cihan bıçağı cebimden benim rızam dışında aldı. Aralarında arbede çıktı. Ben bıçağın şahsa isabet ettiğini ve yere düştüğünü de görmedim. Ben Cihan'ın gerçek adını da bilmiyorum. Ben cezaevinden Kovid için çıkmıştım. Suç işleme kastım yoktur. Yabancı uyruklu kişinin telefonunu ya da herhangi bir eşyasını almış değilim" diye konuştu.

"KEMERİNDEN TUTUP SALLAYARAK BÖYLEMİ ÇALDILAR DİYE SÖYLEDİM"

Sanıklardan Şervan Yavuz savunmasında, "Ben yabancı uyruklu kişinin telefonunu ya da eşyasını yağmalayama çalışmış değilim. Diğer sanıkları oralarda görüyordum. Sima olarak tanıyorum. Ancak herhangi bir samimiyetim yoktur. Ben oradan tesadüfen geçiyordum, yabancı kişiyle tanımadığım bir kişi konuşuyorlardı. Bunların hangi dilde konuştuklarını bilmiyorum. Bu kişi yabancı şahsa, '100 dolar ver, telefonunu vereceğim' diyordu. Ben de bunları dinledim. Kemerinden tutup sallayarak, 'böyle mi çaldılar' diye söyledim. Bir süreliğine oradan uzaklaşmıştım. Döndüğümde yabancı şahsın yerde yattığını gördüm. Sedyeye yatırılmasına yardımcı olmaya çalıştım. Bıçaklama olayını görmedim" şeklinde konuştu.

"KORKUTMA MAKSADIYLA BIÇAĞI SALLAMIŞTIR"

Sanıklardan Kaçmaz'ın avukatı Rüveyda Gökşin Aktura, "Görüntülerde maktulün aşırı alkollü olduğu, merdivene çöktüğü, sanıklarında ne olduğunu anlamak için maktulün yanına geldikleri görülmektedir. Müvekkilin yağma kastıyla bir teması yok. Diğer sanıklardan herhangi biriyle fikir ve eylem birliği içerisinde bir icra hareketi yoktur. Müvekkilin elinde herhangi bir telefon da yoktur. Maktul uzaklaştırılmaya çalışılmıştır ancak cinsel organını göstererek küfürler etmiştir. Sokaktan geçenlerin dahi tepkisini çekmiştir. Müvekkilin tahrik altında olduğu bellidir. Bütün bunlara rağmen maktul küfürlerine devam etmiştir. Maktulü oradan uzaklaştırmak için Umut bıçağı göstermiştir. Maktul, 'gel kavga edelim' şeklinde hareketlerine devam etmiştir. Maktulü oradan uzaklaştırmak istemişlerdir. Müvekkil bıçağı havaya iki kez savurmuştur, ileri geri hareketler yaparak maktulü oradan uzaklaştırmak istemiştir. Esasen korkutma maksadıyla bıçağı sallamıştır. Bıçağın isabet ettiğinden dahi müvekkil ve maktulün farkındalığı ilk etapta olmamıştır. Müvekkilin yağmaya teşebbüse yönelik bir eylemi de yoktur. Maktul tek bir bıçak darbesi almış. Kastı kesinlikle öldürme değildir. Maktul 5 dakika boyunca penisini göstererek küfürler etmiştir. Yağma suçundan beraatı gerekir. Diğer eylem yönünden ise suç vasfının değişme ihtimaline binaen tahliyesini ve beraatını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

TUTUKLULUK DEVAM KARARI

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Cihan Kaçmaz ve Umut Aslan'ın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Heyet, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.