Bolu’da yaşayan Şeyda Yoltaş (32), yıllarca mali müşavirlik yaptı. Çocukluk hayali tarımla uğraşmaktı. Yoltaş, hayalinin peşinden koştu. Çiftlik kurup 50 metrekarelik alanda safran üretmeye başladı.
30 BİN SOĞAN VAR
Kendi imkanlarıyla ürettiği safranın gramını yaklaşık 700 TL’ye satan Şeyda Yoltaş, “Burada 30 bin safran soğanı var. Hepsini tek tek elimizle kopartıyoruz. Safranı bu kadar kıymetli yapan da bu işçilik” dedi.

DOĞRU ZAMANDA HASAT ÇOK ÖNEMLİ
Safran çiçeğinin çok kısa sürede açtığını hatırlatan Yoltaş, doğru zamanda hasat yapılmasının ürün kalitesi açısından hayati olduğunu söyledi. Çiçeğin tam açılmadan toplanması gerektiğini vurgulayan Yoltaş, tarlada bunun ciddi bir iş gücü gerektirdiğini ifade ederek, "Eğer bu alanı açık tarlaya ekmiş olsaydım, yaklaşık 1,5 dönümlük bir arazi olacaktı ve gün doğmadan hasat yapılması gerekecekti. Arılar gelmeden, polenler yayılmadan toplamak ciddi bir emek ve işçi maliyeti demek. Kapalı alanda bu süreci çok daha kontrollü ve verimli yürütüyoruz" diye konuştu.
KAPALI ALAN MODELİ BÜYÜK AVANTAJ SAĞLIYOR
Safran üretiminde kapalı alan modelinin büyük avantaj sağladığını belirten Yoltaş, ekim sürecinin ekim ayında başladığını, kasım ortalarında ise hasada geçildiğini söyledi. Hasadın tamamen el emeğine dayandığını vurgulayan Yoltaş, çiçeklerin tek tek elle toplandığını ifade etti.