Son dönemde “bitkiler altın yetiştiriyor” iddiası sosyal medyada ilgi görürken, bilim insanları bu sürecin sanıldığı gibi doğal ve kendiliğinden olmadığını vurguladı. Okaliptüs ve hardal gibi bazı bitkiler üzerinde yapılan deneyler, altının bitki bünyesinde mikroskobik düzeyde tutulabildiğini ortaya koydu ama bu durum, yalnızca kontrollü ve deneysel koşullarda gerçekleşiyor.

SADECE TESTLERLE TESPİT EDİLİYOR 

Bu yönteme fitomadencilik adı veriliyor. Toprakta çok düşük oranlarda bulunan altın, özel kimyasal çözücüler sayesinde bitkiler tarafından emilebilir hale getiriliyor. Bitki, altını köklerinden alıyor ve damar sistemi boyunca taşıyarak çoğunlukla yapraklarında biriktiriyor. Ortaya çıkan altın, gözle görülebilen parçalar halinde değil sadece laboratuvar analizleriyle tespit edilebiliyor.

AMAÇ BİREYSEL KAZANÇ DEĞİL, ÇEVRESEL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK 

Uzmanlar, fitomadencilikle ilgili en büyük yanlışın “evde altın yetiştirme” düşüncesi olduğunu belirtti. Bu bitkiler normal saksı toprağında altın üretmiyor ve ev ortamında ekonomik bir kazanç sağlamıyor. Süreç, kimyasal maddeler ve özel toprak koşulları olmadan işlemiyor.

Fitomadenciliğin amacı bireysel kazanç değil, çevresel sürdürülebilirlik. Yöntem özellikle maden atıklarıyla kirlenmiş toprakların temizlenmesi, zarar görmüş alanların iyileştirilmesi ve altın gibi değerli metallerin çevreye daha az zarar vererek geri kazanılması için umut verici bir seçenek olarak görülüyor.

Uzmanlara göre fitomadencilik, geleneksel madenciliğin yerini almayacak ancak gelecekte onu tamamlayan çevre dostu bir yöntem olabilir.