Avrupa’nın en eski şehirlerinden biri olan Selanik artık sadece tarihiyle değil modern mühendislik harikasıyla da dikkat çekiyor. Şehrin altından geçen ve 2,2 milyar sterline mal olan sürücüsüz metro hattı, 2024’ün sonlarında kapılarını açtı. Bu yenilikçi ulaşım sistemi, binlerce yıllık antik kalıntıların arasından ilerliyor ve geçmiş ile geleceği tek bir hatta buluşturuyor.
TARİHİN İÇİNDEN GEÇEN RAYLAR
Yaklaşık 38 yıldır yapımı süren proje, sadece bir metro hattı değil; aynı zamanda bir arkeolojik serüvene dönüştü. Metro kazıları sırasında Roma ve Bizans dönemlerine ait 300 binden fazla eser gün yüzüne çıkarıldı. En dikkat çekici keşiflerden biri ise, Venizelou İstasyonu çevresinde ortaya çıkan ve “Bizans’ın Pompeii’si” olarak adlandırılan, MS 4. yüzyıla ait antik ticaret yolu: Decumanus Maximus.
Günümüzde bu bölge, hem toplu taşıma istasyonu hem de yerinde sergilenen arkeolojik alan olarak işlev görüyor. Yolcular, tarihi mozaiklerin hemen yanından geçerek trenlerine binebiliyor.
BİR ŞEHİR, BİN YILLIK KATMANLAR
MÖ 315 yılında kurulan ve adını Büyük İskender’in kız kardeşi Selanik’ten alan şehir; Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gibi birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Yüzyıllardır farklı uygarlıkların katman katman biriktiği bu şehirde, metro hattı inşa etmek hiç kolay olmadı. Her kazma darbesi bir tarih katmanını gün yüzüne çıkardı.
Yıllarca atıl kalan “Kouvelas çukuru”, 1980’lerden bu yana yarım kalmışlığın simgesi haline gelmişti. Ancak artık o çukur, Avrupa’nın en arkeolojik metro ağının parçası olarak geçmişin yükünü taşıyor.