'Kızılcık Şerbeti' dizisinde 'Pembe' karakterini canlandıran Sibel Taşçıoğlu, sunuculuğunu Ahmet Mümtaz Taylan'ın yaptığı 'Empati' programına konuk oldu.

"Pembe ile aramda bağ kurdum" diyen Taşçıoğlu, "Bana herkes 'Önceki hayatınızda herhalde böyle biriydiniz' diyor. Çok örtüştük ama, bu iş bittiği zaman bu bağ da kaybolacak. Neticede bir rol bu… 'Pembe' gibi geleneklerine bağlı biriyim, muhafazakarım. İyiyi muhafaza etmek anlamında, tutuculuktan bahsetmiyorum" ifadelerini kullandı.

"PEMBE'NİN KIZDIĞIM ŞEYLERİ ÇOK"

Oyuncu, sözlerine şöyle devam etti: "Kendi annemi, babamı kaybettiğim için tek çocuğum, geçmişe doğru özlemim var. Gelenekler çok hoşuma gider, 'Pembe'yi kendime yakın hissediyorum. Her şeyini kabul etmiyorum ama! Çok kızdığım şeyleri var. Evet 'Pembe' kıskanç. Bölümü izlediğimde, seyirci gibi seyretmeyi seviyorum, bazı yerlerde haklı buluyorum 'Pembe'yi, kendi koşulları içerisinde haklı buluyorum, evliliği ve aileyi korumaya çalışıyor. Başına gelen şeyler, kabul edeceği kaldırabileceği şeyler değil."

"HEDİYEYİ LÜZUMSUZ BULURUM"

Murat Kolçak Köstendil ile 2016 yılından bu yana mutlu bir evliliği olan Sibel Taşçıoğlu, "Hiç romantik biri değilim. Eşim Murat bir gün eve çiçekle geldi. 'Sakın bir daha bana çiçek alma, hediye de alma' dedim. Lüzumsuz bulurum öyle şeyleri" ifadelerini kullandı.

Taşçıoğlu, annelik konusunda da konuştu: "Anne olmak isterdim. Geç evlendim. Geç evlenince, geç çocuk sahibi olmaya çalışıyorsun, önüne bazı sıkıntılar çıkabiliyor. Ben de aşamadım o sıkıntıları..."

"MEĞER YAN SOKAĞIMDA OTURUYORMUŞ"

Sibel Taşçıoğlu, Ali Sunal'ın sunduğu 'Ali ile Aramızda' programında Murat Kolçak Köstendil'le evlenme hikayesini şu sözlerle anlatmıştı:

"Biz lisedeyken flört durumumuz vardı. Aşk yaşıyorduk. Herkes bir hayat yolu çizdi kendine. Ben İstanbul'a geldim. Öylelikle koptu bir şeyler. İyi ki de kopmuş. O zamandan bu zamana muhtemelen taşıyamazdık. Araya 20 yıl girdi. Meğer 6 yıldır İstanbul'da yan sokağımda oturuyormuş. Sosyal medyada kız kardeşini gördüm. Oradan mesaj ve böyle oldu. Biz lisede beraberken 'ne kadar güzel bir soyadı var' diye düşünüp 'İnşallah ileride evleniriz benim de soyadım öyle olur' demiştim."