Türk kahvaltısının vazgeçilmezi olan simit, çıtır dokusu ve kızarmış lezzetiyle pek çok kişinin favorisi fakat uzmanlar, simidin fazla kızartılmış ya da yanmış şekilde tüketilmesinin düşündüğümüz kadar masum olmadığına değindi. Lezzetiyle cezbeden simit, özellikle aşırı pişirildiğinde sağlık açısından bazı riskler taşıyor.

AKRİLAMİD ADI VERİLEN KİMYASAL MADDE OLUŞUYOR

Yüksek sıcaklıklarda pişirilen karbonhidrat içeren yiyeceklerde, "akrilamid" adı verilen kimyasal maddenin oluştuğu biliniyor. Bu madde, hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde potansiyel kanserojen olarak sınıflandırılmış durumda. Simit gibi nişastalı gıdalar 120°C’nin üzerinde uzun süre pişirildiğinde bu zararlı bileşiğin ortaya çıkma ihtimali artıyor.

Bununla birlikte, yanmış veya çok kızarmış simit sindirim sorunlarına da yol açabiliyor. Özellikle mide hassasiyeti olan bireylerde hazımsızlık, şişkinlik ya da mide yanması gibi şikayetler görülme riski yükseliyor. Aşırı pişirme aynı zamanda simidin besin değerini de düşürebiliyor. Yüksek ısı, özellikle B vitaminleri gibi ısıya duyarlı vitaminlerin yapısını bozarak besleyici değerini azaltabiliyor.

BAŞKA ZARARLI BİLEŞİKLER DE ORTAYA ÇIKABİLİR 

Tadının yanması ve kıvamının fazla sertleşmesi ise hem iştahı olumsuz etkiliyor hem de diş hassasiyetini tetikleyebiliyor. Uzmanlar, bu tarz gıdalarda sadece akrilamid değil, sınırlı da olsa başka zararlı bileşiklerin de ortaya çıkabileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca, aşırı pişmiş yiyeceklerin kalp ve damar hastalıklarıyla ilişkili olabileceği de vurgulanıyor.

Uzmanlara göre, simit gibi fırın ürünlerini altın sarısı renkte, ne çok yumuşak ne de yanık derecede sert olacak şekilde tüketmek, hem sağlık hem de lezzet açısından en doğru tercih.