Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyondaki bozulmanın geçici olduğunu belirterek önemli olanın para politikası olduğunu belirtti.

Bakan Şimşek, New York ve IMF temaslarının pozitif ve olumlu geçtiğini açıkladı. 

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek "Biz yatırım bankası değiliz biz devletiz, rakamları tahminleri her gün revize etmeyiz. OVP'de hedefler var. Büyük oranda tutacağını düşünüyoruz. Biz yatırım bankası değiliz, devletiz. Zırt pırt rakam revize edemeyiz.

" diyerek büyüme ve diğer veriler için gerekirse revize yapılacağını yaşanan şoklara göre sürekli değişiklik yapılmayacağını kaydetti.

Şimşek’in açıklamalarından öne çıkanlar:

Enflasyonu düşürmek birinci önceliğimiz, bu konuda irade değişikliğimiz yok.

Yatırımcılar içerideki siyasi gelişmelere karşı programın dayanıklılığını sordu; programa çok güçlü bir destek var.

Global olarak risk iştahındaki azalma bizden fon çıkışını tetikliyor.

Türkiye büyümek için dış talebe az bağlı.

Geçici olarak büyüme yavaşlasa da orta-uzun vadede büyüme perspektifimiz güçlü.

Fon çıkışından bir miktar daha fazla etkilenmiş olabiliriz, ortaklık yatıştığında Türkiye'nin çok ciddi avantajları olduğu ortaya çıkacak.

Nette enflasyon Merkez Bankası'nın hedef patikası içinde kalacak.

Enflasyon beklentilerinde sınırlı kötüleşme var. 

Dünyadan kopuk yaşamıyoruz. Önlemler alıyoruz. 

Bütçeyi daha verimli alanlara kaydırıyoruz. Tasarruf tedbirlerimiz zaten başlamıştı. 

Programda herhangi bir değişikliğe ihtiyaç yok, yatırım ayağını çok güçlü bir şekilde destekleyeceğiz.

Avrupa Birliği daha çok nasıl ekonomik anlamda daha olumlu bir gelecek inşa ederim anlayışında. İç pazarda daha güçlü bir entegrasyon görülürken diğer önemli ülkelerle işbirliğinde.

Türkiye küresel arzda çok fazlasıyla karşı karşıya gelecek. Hızlı büyüyen bir ekonomi, yetişmiş insan stoğunda da önemli bir ülke. Türkiye'nin altyapısı birçok gelişmekte olan ülkelerin alt yapısından çok daha ileri.

Siyasi gelişmeler ne olursa olsun bu yatırımlar gelecek. Türkiye sırtını portföy yatırımlarına dayamadı. Bu program yapısal dönüşüm üzerinden küresel yatırım niteliğinde bir programdır. Enerjide yeşil dönüşüm büyük fırsatlar üretiyor.

Yakında elektrikli araçlarda, bataryada Türkiye güçlü bir şekilde öne çıkacak. Avrupa Birliği tam üyelik stratejik bir fırsattır. Türkiye'de her şey yolunda giderken 2020'de AB'deki bazı ülkelerin siyasi yaklaşımlarıyla bloke edildi. 

ABD yüzde 10 ile en avantajlı ülkeler statüsüne çekti.

ABD yönetimi Türkiye'ye oldukça olumlu yaklaşıyor. ABD'nin önde gelen firmalarının tepe yöneticileriyle bir araya geldik. Gelişmiş ülkelerin bir miktar gerisinde ancak kendi düzeyindeki ülkelerden çok daha ileri konumdayız.

5G+'ya yatırım inşallah bu sene gerçekleşir. Büyük veri merkezleri bizim için çok değerli. ABD ile biz ticaret hacmini 100 milyar dolara çıkarmak istiyoruz bunun alt yapısını oluşturuyoruz. Bu da bizim için büyük bir fırsat sunuyor. ABD Türkiye'nin rakiplerine yüksek vergiye devam ederse bu da bizim için fırsat olur.

Kuzey'deki Rusya-Ukrayna savaşı sona ererse Türkiye çok büyük bir rol oynayacak. Eğer bu bölgede barış, huzur, istikrar hakim olursa Türkiye bundan nemalanacak çok başarılıyız. Mal ihracatına herkes odaklanmış durumda, biz hizmet ihracatına.

Asya'dan ABD'ye satılamayan ürünler Türkiye pazarına gelirse diye endişe var.

Programın önceliklerinden bir tanesi piyasa koşulları elverişli olursa biz rezervlerimiz biriktirme konusunda başarılı olduk. Türkiye çok başarılı oldu. bugünkü haliyle bile brüt rezervi sağlıyoruz. Rezerv kaybı söz konusu, bu rezervleri biz cari fazla vererek biriktirmedik ki. 

Rezervler tampon görevi görür, işleyen bir para politikanız varsa, dış dengede iyileşme söz konusuysa bu durumda rezerv noktasında zaten farklı yeterlilikler konuşulabilir

Elbette bir rezerv kaybı söz konusu, bu rezervleri biz cari fazla vererek biriktirmedik, bunları büyük oranda portföy tercihleriyle elde ettik

Hane halkımız ilk defa programa güvenin bir göstergesi olarak bu çıkışa ilgi göstermedi.

Kazanan herkes kazandığı ölçüde vergi vermeli bakış açısıyla ilerliyoruz.

Biz kısa vadeli piyasadaki iniş ve çıkışlara göre adım atmayız. Yapısal bir anlamda bir adım görmüyoruz.

Gelir İdaresi'ndeki 36 bin arkadaşımız hiçbir dönemde olmadığı kadar sahadalar. 425 bin kiralık konuta fiziken gidildi. Bütün bu çabalar sonuç verdi. İlk defa beyanname sayısı Türkiye'de 5 milyonu aştı. Biz sahada olacağız bütün şehirlerarası yollarda, OSB, hallerin giriş ve çıkışlarında olacağız. Başka türlü mücadele edemeyiz. Hasılat denetimini getirdik geçen sene yapılan bir düzenlemeyle Bakanlık ilave bir yetki aldı. 2025'te hasılat tespitini zirveye çıkaracağız. Tespit edilen hasılat çerçevesinde onun altında bir beyanı uygun görmeyeceğiz olursa 5 yıllık denetime tabi tutacağız.

Gelir İdaresi'ni yeniden güçlendireceğiz.

Kurumlar Vergisi Beyannamesi'nin 1 sene öncesinde son tarihinin 30 Nisan olduğu belirlenmiştir. Bu konuda bu yönde bize talepler iletiliyor. Teknik arkadaşların görüşüne saygı duyarım gerekirse bir iki gün uzatırız.