Ankara’nın Çukurambar semtinde, 30 Aralık 2022’de Sinan Ateş'in öldürülmesinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan ve Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi 145 sayfalık iddianeme kabul edildi.

İddianamede, tetikçi Eray Özyağcı ile onu olay yerine getiren ve kaçıran Vedat Balkaya ile Suat Kurt hakkında eylem üzerinde ortak hakimiyet ile müşterek fail olarak Sinan Ateş'e yönelik toplu halde, iştirak halinde "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

Sanıklardan ''silahlı eylemi organize ettiği'' iddia edilen Doğukan Çep ve şüpheli eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın ise ''suça azmettiren olarak maktüle yönelik toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

Sanıklardan Zekeriya Asarlaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Askın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çaglar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal'ın ''istirak halinde islenen suça yardım eden fail olarak maktüle yönelik toplu halde, istirak halinde tasarlayarak kasten öldürme'' suçundan hapis cezası isteniyor.

AYŞE ATEŞ'İN İFADESİ İDDİANAMEYE GİRMEDİ

İddianamde 22 kişi yer alırken, kamouyundan da sert eleştiriler aldı.

Eleştirilerin nedeni ise iddianameye girmeyen pek çok hususun olması. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in 17 sayfalık verdiği ifadeden iddianamede sadece "Olay tarihinde öldürülen Sinan Ateş'in eşi olduğunu, olayın bütün yönleriyle araştırılmasını talep ettiği, eşinin öldürülmesi olayını gerçekleştiren tüm şüphelilerden davacı ve şikayetçi olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır" şeklinde yer verildi.

Ayşe Ateş’in verdiği ifadede pek çok MHP’li ve Ülkü Ocakları üyesi kişilere işaret ediyordu. Öyle ki Ayşe Ateş’in ifadesinde 11 kez "MHP", 91 kez "Ülkü Ocakları", 12 kez "Ahmet Yiğit Yıldırım" 23 kez de "Olcay Kılavuz" ifadeleri geçmesine rağmen bunlardan bir tanesi bile iddianamede yer almadı.

Öte yandan, Ayşe Ateş savcılık ifadesinde, Sinan Ateş’in ardından Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı’na yeni atama yapıldığını ve yeni yönetimdeki isimlerin Sinan Ateş hakkında “FETÖ’cü, ihanet ateşi gibi ithamlar içeren sosyal medya paylaşımlarının yapıldığını belirtti. Sinan Ateş hayattayken kendisine Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın kontrolünde olan ve genel başkan yardımcısı olarak görev yapan Kadir Ensar Ejder isimli şahıs tarafından yönetilen Orhun Haber isimli internet haber sitesinde 4 Mart 2022'de ''bir ihanet ateşi'' başlıklı haberin yapıldığını söylediğini belirten Ayşe Ateş, yine bu haber sitesinin Sinan Ateş hakkında yapmış olduğu bu ve benzeri haberleri gerçekte o dönemin Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım tarafından yapıldığı iddiasında bulunmuştu.

Ayşe Ateş savcılık ifadesinde, davanın iddianamesinde azmettirici olarak belirtilen Tolgahan Demirbaş’ın, Sinan Ateş'in arkadaşı Haluk Türk’e giderek kendisinin 'Ahmet Yiğit Yıldırım ve Olcay Kılavuz tarafından elçi' olarak gönderildiğini söylediğini aktardı ve, ''Bu şahıs eşimin arkadaşına 'Sinan Ateş'in yanında durma abi, Ocak onun kalemini kırdı, sen de zarar görme' demiş. Haluk Türk bunu eşime söylemiş, eşim de bana söylemişti. Tolgahan Demirbaş isimli şahsın kendisinin yanına gelerek eşim hakkında söyledikleri dışında eşim tarafından kendisine karşı gerçekleştirilen tehditlerle ilgili paylaşımlarda bulunmuş olabileceğini düşünüyorum. Dosya şüphelisi Tolgahan Demirbaş’ın Haluk Türk'e eşimin öldürülmesi kararı alındığını kimlerin söylediğini, şahsın kendisine başka neler anlattığını ve rahmetli eşime karşı gerçekleştirilen tehditlerle ilgili olarak varsa sahip olduğu bilgileri anlatması hususunda Haluk Türk'ün ifadesine başvurulmasını talep ediyorum." ifadelerini kullandı.

KOYBOLAN TUTUNAK

Ayşe Ateş, Sinan Ateş’in suikasttan birkaç ay önce kendisine "Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım beni öldürmek için kiralık katil arıyor" dediğini de aktarmıştı.

Şüphelilerden Tolgahan Demirbaş’ın ise dönemin MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde saklandığı ve burada gözaltına alındığı iddia edildi. İddiaya göre Kılavuz, Ateş cinayeti sonrası kendi evinde saklanan Demirbaş’ı vermek istemeyerek polise direnmiş; tartışma sonrası da Demirbaş’ın söz konusu adresten alındığına ilişkin tutanak kaybolmuştu. Ayşe Ateş’in şikâyeti sonrası Kılavuz’la ilgili işlem yapılırken Kılavuz’un olay tarihinde milletvekili olduğu gerekçesiyle dosya parlamenter soruşturma bürosuna iletildi.

Cinayette ismi sık sık geçen Olcay Kılavuz, Sinan Ateş cinayeti için, "Her şeyden evvel böyle şerefsiz bir olayın içerisinde bulunacak kadar şerefsiz biri değilim" diyerek kendini savundu. Kılavuz'un bir TV kanalında bu açıklamayı yapması üzerine MHP’nin Meclis’teki Grup Danışmanlığını yapan Kılavuz’un görevine son verilmişti.

FARKI ADRESLER

Sinan Ateş öldürüldükten bir gün sonra şüpheli Tolgahan Demirbaş’ın savcılık talimatıyla arama yapılan aracında 7 adet kovan, 34 adet fişek, 1 adet tabanca, tabancaya takılı vaziyette bir adet şarjör bulunduğu ortaya çıkmış ve söz konusu belgelere ANKA Haber Ajansı ulaşmıştı. Tutuklu sanıklardan eski Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel ve Tolgahan Demirbaş’ın birbirleri ile çelişkili ifadeler verdiği belirlendi. Ayrıca Emre Yüksel’in sorgulama aşamasındaki tüm tutanaklarda ikametgah adresinin Ankara’da bulunan Ülkü Ocakları Genel Merkezi olduğu görülürken, iddianamede ise farklı bir adres yer aldığı ortaya çıkmıştı.

Özel, Dervişoğlu, Davutoğlu, Babacan ve Kılıçdaroğlu da duruşmaya katılacak

Bu süreçte Ayşe Ateş de 1 Temmuz’da görülecek duruşmaya siyasetçilerin katılması talebiyle görüştü. Ayşe Ateş'in bu görüşmelerin ardından yaptığı açıklamalara göre CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve CHP 7'inci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu duruşmayı takip edecek isimler arasında yer alıyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise 12 Haziran’da "MHP, 1 Temmuz’daki duruşmada mutlaka hazır olacak" açıklamasını yaparken, Ayşe Ateş bu açıklama tepki göstermiş ve "MHP, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in katline ilişkin görülecek olan siyasi cinayet davasına avukatları düzeyinde katılacakmış. Peki, neden? Müşteki değiller. Sanık olmadıklarını da tekrar tekrar ifade ettiler. Eminim ki kamuoyu da benimle aynı soruyu soruyordur: O hâlde ne işiniz var Sincan’da" demişti.

Duruşmaya günler kala ise Devlet Bahçeli "1 Temmuz 2024 Pazartesi günü başlayacak mahut cinayet davasıyla partimizi ve Ülkü Ocaklarını ilişkilendirmek için tek ayak üzerinde kırk yalan söylerler. Söz konusu davaya sadece avukatlarımız katılacak, bunun dışında hiç kimse orada bulunmayacaktır. Herkes eteğindeki taşı döksün de şahit olalım. Kim ne biliyorsa, hangi belge, bilgi ve bulguya sahipse, mahkemeye sunsun da hepsinin ense tıraşını görelim” açıklamasını yaptı.

ERDOĞAN DA AYŞE ATEL İLE GÖRÜŞTÜ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Ayşe Ateş'i Beştepe'de kabul etti. Ayşe Ateş, Erdoğan ile görüşmesine ilişkin yaptığı açıklamada, ''Beni ve kızlarımı gerçekten uzun uzun dinledi. Kızlarım da uzun bir konuşma yaptılar, sohbet ettiler kendisiyle. Durumu anlattım, izah ettim, dosya hakkında konuştuk. Deyim yerindeyse dertleştik aslında, o havada bir görüşme geçti'' ifadesini kullanmıştı.

17 KİŞİNİN DOSYASI AYRILDI

Cinayete ilişkin 22 tutuklu sanık hakkında dava açılırken 17 şüphelinin de dosyası ayrıldı. Dosyası ayrılanların arasında hakkında yurt dışı çıkış yasağı konulan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Ömer Şanlı, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç ile Ülkü Ocakları Ankara İl Başkan Yardımcısı Suat Yılmazzobu, eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı Gürsel Horat, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde komiser olarak görev yapan Talha Atalay ve eski MHP Mersin Milletvekili ve eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz yer alıyor.

Sinan Ateş davasında ilk duruşma