Eski Ülkü Ocakları Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davanın duruşmasına bugün devam ediliyor. Davanın görüldüğü Sincan Cezaevi'nin çevresinde duruşma öncesi yoğun güvenlik önlemleri alındı. Duruşmaya basın kartı olmayan gazeteciler alınmadı. Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş, MHP'li İzzet Ulvi Yönter ve Olcay Kılavuz'un isimlerini vererek, "Katillerin isimlerini vermiştik. Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın azmettiriciler olduğunu söylemiştik, onlar katil onların ifadeleri alınmalı" dedi.
MAHKEME SALONUNDA DA POLİS VE JANDARMA ÖNLEM ALDI
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek davada, 12'si tutuklu olmak üzere toplam 22 sanığın yargılanıyor. Saat 09.30'da başlayacak duruşma nedeniyle cezaevi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Cezaevi istikametindeki yollarda trafik polisleri ve çevik kuvvet ekipleri görev alırken, cezaevi önünde ise çok sayıda polis aracı, TOMA ve çevik kuvvet polisi hazır bekliyor. Cezaevi çevresinin yanı sıra duruşmanın görüldüğü mahkeme salonunda da çok sayıda polis, jandarma ve cezaevi görevlisi önlem alıyor. Duruşmayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da takip etti.
ESAS HAKKINDA SAVUNMALAR YAPILACAK
Hafta boyu devam etmesi öngörülen duruşmada esas hakkındaki savunmalar yapıldı. Temmuz ayındaki son duruşmada, sanıklardan Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman Bayraktar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy ve Alper Atay tahliye edilmişti.
AYŞE ATEŞ'TEN AÇIKLAMA
Duruşma öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ayşe Ateş şu ifadeleri kullandı:
-Yargılananların tamamının hak ettiği cezayı almasını istiyoruz. Ancak her ne olursa olsun bu mahkemeden çıkacak sonuç bizi tatmin etmeyecek.
"BU DOSYANIN DIŞINDA BİZİM BİLMEDİKLERİMİZ DE VAR"
Dosyası ayrılan ve içerisinde azmettiricilerinin ve siyasi bağlantılarının da olduğu 17 kişilik bir dosya var. Bu dosyanın dışında bizim bilmediklerimiz de var. Asıl o dosyanın iddianamesinin yazılıp oradaki şahısların da suçlularının da adil bir şekilde yargılanması gerekiyor. Onlar da yargılanıp hak ettikleri cezayı alırsa bizim içimiz huzura erecek.
BİLİRKİŞİ RAPORU
-İlk bilirkişi raporu da bu yöndeydi. Kiralık katil Eray öldürdü. Kameralarda da açık şekilde görülüyor. Bin rapor yazdırsalar da aynı şey gerçeği değiştiremezler.
TUTUKLU SANIK AVUKATI DURUŞMANIN KAPALI YAPILMASINI İSTEDİ
Duruşma salonunda mahkeme tarafından kendisine söz verilenler dışında kimsenin konuşmaması konusunda uyarıda bulunuldu. Mahkeme Başkanı, Mustafa Ensar Aykal’ın avukatının duruşmanın kapalı yapılmasına karşı dilekçe verdiğini kaydederek, mahkeme heyetinin talebi oy birliğiyle reddettiğini bildirdi.
BASIN KARTI OLMAYAN GAZETECİLER DURUŞMAYA ALINMADI
Öte yandan, geçtiğimiz duruşmalarda basın mensupları duruşmaya alınırken, bu duruşmaya turkuaz basın kartı bulunmayan basın mensupları alınmadı. Konuya ilişkin açıklama yapan Mahkeme Başkanı, “Cumhurbaşkanlığı akreditasyonu yapıyor. Bizim kimin basın mensubu olup olmadığına dair belirleme yetkimiz yok, bu yetki Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda. Biz, 'bu da basın mensubudur' deyip de yetkimizi aşamayız. Bu yüzden de sadece yeni basın kartı olanları duruşmaya alıyoruz” dedi.
BİLİRKİŞİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU
Daha sonra bilirkişi raporuna dair sanıkların beyanlarının alınmasıyla duruşma başladı. Doğukan Çep’in avukatı Emine Tosun, “Ben herkesin huzurunda bu bilirkişiyi tebrik etmek isterim, kendisi insanüstü bir tutum göstermiştir. Selman Bozkurt’un dahil bu bilirkişi raporunu okurken kahkaha attığını düşünüyorum çünkü Selman Bozkurt solundan değil sağından vurulmuştur. Ben söz konusu bilirkişi hakkında da suç duyurusunda bulundum ve bu bilirkişi raporunun reddedilmesini talep ediyorum" şeklinde konuştu.
"Sinan Ateş'i öldüren kurşunlar sadece tetikçiden çıktı" raporunu hazırlayan bilirkişi hakkında "soruşturmaya yer yok" kararı verildi.
SİNAN ATEŞ'İN ABLASI MHP'Lİ İKİ İSMİN ADINI VERDİ
Duruşmada Ayşe Ateş, "Mütaalada aleyhimize olanları reddediyorum." derken Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş, "Oğlumun katilleri burada değil dışarıda, bunu siz de göreceksiniz" diye konuştu. Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş, "Katillerin isimlerini vermiştik." dedi ve MHP'li İzzet Ulvi Yönter ve Olcay Kılavuz'un adını verdi. "Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın azmettiriciler olduğunu söylemiştik, onlar katil onların ifadeleri alınmalı" dedi.
Tutuklu sanık Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl de söz konusu bilirkişi raporuna itiraz etti. Süleyman Kavak, kovuşturmanın genişletilmesi talebini yineledi.
TETİKÇİ: SELMAN KAMERANIN GÖRMEDİĞİ YERDEN BANA ATEŞ ETTİ
Duruşmada tutuklu sanıkların esas hakkındaki savunmalarına geçildi. Eray Özyağcı, maktul Ateş’i tasarlayarak öldürmediğini iddia ederek, şu savunmayı yaptı:
-Tasarlayarak kimseyi öldürmedim. Amacım yaralamaktı, kastım öldürmek olsaydı ben kafeden çıktığımda Sinan ve Selman hep beraber gidiyordu. Sırtlarından vurur olay yerinden uzaklaşırdım. Ben bunu yapmadım, kaldırımda bekledim. Karşılarına çıktım üç el ayaklarına ateş ettim. Yüz üstü düştü, arkadaşları hareket edince panik oldum. Selman silahını bana doğrulttu. Ben de Selman’ın omuz bölgesine ateş ettim. Ben zaten onları vurabilirdim, macera aramazdım. Selman kameranın görmediği yerden bana ateş etti. Hedef gözetmeksizin ben de ona karşılık verdim. O sırada Ahmet Keşik’te ateş etti, sonra olay yerinden hızlıca kaçtım.
"NİYETİM ÖLDÜRMEK OLSAYDI ÖLDÜRÜRDÜM"
-Benim niyetim öldürmek olsaydı öldürürdüm. Karşısına çıktığım zaman ayağına ateş etmezdim, kafasına, göğsüne ateş ederdim. Siz beni ölümden sorumlu tutuyorsanız kamera kaydından kastım net olarak belli. Ben suçumu zaten kabul ediyorum. Ama bu şekilde bana zulmedilmez. Benim kastım vallahi öldürmek değildi. Ben direk kafasına ateş eder kaçardım. Yanındaki kişilerle benim hiçbir alakam yok. Selman’ın koluna ateş etmek istedim, öldürmek istemedim. Sesimizi de kimseye duyuramıyorum. Ben kimseden korkmuyorum.
"ANKARA'YA KİMSEYİ ÖLDÜRMEYE GÖNDERMEDİM"
Silahlı eylemi organize eden ve azmettirici olarak yargılanan tutuklu sanık Doğukan Çep de "Vereceğiniz her türlü karara saygılı ve de razı olduğumu bilmenizi isterim. Gönül ister ki olguya göre karar verilmesidir. Gönlüm rahat vicdanım rahat. Ben Ankara’ya kimseyi öldürmeye göndermedim, gönderirsem gönlüm rahat olmazdı. Çünkü ben birinin ölüm emrini vermiş olacaktım. Bunu da yapsaydım zaten derdim ki 'Evet ben bunu öldürmeye gönderdim' derdim. Delikanlı gibi söylerdim daha önce de söyledim" savunmasını yaptı.
Olayda motosikleti kullanan tutuklu sanık Vedat Balkaya da "Kullanmış olduğum motosikletin plakasının bantlı olduğunu iddia eden buraya iki tane yalancı tanık geldi. Bunlara bir yerlerde dokunulduğuna ben kesinlikle inanıyorum. Bunu kesinlikle reddediyorum. Asılsız bir iddiadır, tanık beyanları ve bu konudaki iddialar kesinlikle mesnetsiz ve iftiradır. Bunları reddediyorum. Bu olay benim gözümde basit bir alacak verecek meselesi, bunun ötesine geçmeyeceğini ben kendimce düşünüyordum. Fakat bunların olabileceğini, bu tür bir elim olaya dönüşebileceğini ben düşünemedim. Bu yüzden plakayı kapatma ihtiyacı da duymadım" iddialarını dile getirdi.
"AZMETTİRİCİLİKLE İLGİLİ TEK BİR SORU SORULMADI"
Tutuklu sanıklardan eski Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş da savunmasında şunları öne sürdü:
"Daha önce de söylediğim gibi iddanameyi reddediyorum. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Bu mütalada üzerime atılan suçlamaları reddediyorum. Olaya karışanları tanımıyorum. Maktul ile herhangi bir husumetim yoktur. Benim azmettirici olduğumla ilgili bir delil bile yoktur. Kimse de buna inanmıyor Sayın Savcı dışında. Gözaltına alındığım sırada 4 kişinin adı sorulduğunda emniyette hiçbirini tanımadığımı söyledim, telefonumun şifresini verdim. Bir camiayı karalamak için telefonumun aparat haline geleceğini bilemedim.
-Azmettiricilikle ilgili tek bir soru bile sorulmadı. Siyasi parti üyeliğim soruldu. Bana ağırlaştırılmış müebbet istenmesini anlamak mümkün değil. Doğukan ve Tolgahan’ın plan yaptığı söyleniyor ama herhangi bir delil yok. Ben müebbet ceza istenecek herhangi bir suça bulaşmadım. Eray Özyağcı'nın tutuklandığını televizyondan öğrendim. Hatta buna sevindim, olayın failleri yakalandı ben özgür kalacağım diye."
"16 AY İDDİANAME BEKLEDİK"
Davanın tutuklu sanıklarından avukat Serdar Öktem, iddianamenin gerçekleri yansıtmadığını öne sürerek, "16 ay iddianame bekledik. Benimle alakalı şüphenin emaresi yoktur" diye konuştu.
Diğer sanıklar da daha önceki beyanlarını tekrar ederek beraatlerini talep etti.
Duruşmaya, yarın savcının esas hakkındaki mütalaasına ilişkin tarafların beyanlarıyla devam edilecek.