"Özür dilerim" demek, toplumda yaşamanın ve empati göstermenin bir gereği olarak görülse de, uzmanlara göre bu ifadeyi sık ve gereksiz kullanmak, duygusal zekâ seviyenizi düşürüyor ve güvenilirliğinizi zedeliyor.
Steve Jobs gibi karizmatik liderlerin ustaca uyguladığı bir strateji ise, çatışma anlarında durumu lehe çevirmek için bambaşka bir kelimeye odaklanıyor: "Teşekkür ederim."
Harvard eğitimli davranış bilimcisi Shadé Zahrai’ye göre, gereksiz özür dilemek, fikirlerinize olan inancınızın eksikliğini göstererek başkalarının güvenilirliğinizi sorgulamasına ve sizi zayıf ve güvensiz göstermesine neden olabilir.
Psikologlar, otomatikleşen "Özür dilerim" ifadesinden kurtulmanın temel çözümünü, bu ifadeyi minnettarlıkla değiştirmekte görüyor. Bu strateji, özellikle bir toplantıya geç kalmak gibi yaygın durumlarda etkili oluyor:
Yanlış kullanım: "Geç kaldığım için özür dilerim." (Suçluluk ve hata kabulü)
Doğru kullanım: "Beni beklediğiniz için teşekkür ederim." (Karşı tarafın davranışını takdir etme ve olumlu bağı güçlendirme)
Bu basit dil değişikliği, suçluluk hissinden kurtarırken, karşıdaki kişiye değer verildiği hissini vererek durumun psikolojik atmosferini tamamen değiştiriyor.
Steve Jobs boyun eğme konumundan hep kaçtı
Apple kurucu ortağı Steve Jobs, özür dilemekten kaçınma teorisini uç noktalara taşıyarak, boyun eğme konumundan tamamen kaçındı.
Bill Gates'in şirkete dönüşüyle Apple’ın kurtarılması gerektiğinde, hayranlar duruma tepkiliydi. Jobs, bu bariz yenilgide özür dilemek yerine, odağı geleceğe kaydırdı: "Apple'ın kazanması için Microsoft'un kaybetmesi gerektiği fikrinden vazgeçmeliyiz... Bize yardım etmek için orada oldukları için Bill’e ve ekibe teşekkür etmeliyiz."
iPhone 4 "Antennagate" olayı
Cihazın sinyal kaybı yaşadığı bu büyük hatada, tüm dünya Apple’dan bir özür bekliyordu. Jobs’ın tepkisi ise şuydu: Suçludan mağdura geçti. "Kullanıcılarımızı seviyoruz... İnsanlar bizi eleştirdiğinde bunu çok kişisel algılıyoruz... belki de bizi bundan koruyacak bir PR ekibine ihtiyacımız var, ama yok." diyerek, hiç özür dilemeden durumu kendi lehine çevirdi.
2010 etkinliği: Çözüm için teşekkür
Bu stratejinin en çarpıcı örneklerinden biri ise 2010 yılındaki Apple Tanıtım Etkinliği'nde yaşandı. Aşırı yoğunluktan kaynaklanan Wi-Fi ağ arızası, sunumu tehlikeye attığında, Jobs'ın tepkisi klasik bir özür değildi:
"Size bir şey sormam gerekiyor... Eğer demoları görmek istiyorsanız, lütfen dizüstü bilgisayarlarınızı kapatın. Bunu takdir ederim."
Jobs, bu üstün duygusal zekâ gösterisiyle, kendini dezavantajlı duruma sokmaktan kaçındı, taraftarlarının bağlılığını takdir etti ve talebini bir ricaya dönüştürdü.
Harvard Üniversitesi'nden Alison Wood'un "Gereksiz Özür" olarak adlandırdığı olguya göre, kontrol edemediğimiz sorunlar için özür dilemek, kabul edenlerin güvenini azaltıyor ve sizi "daha az yetenekli" gösteriyor.
Jobs'ın kötü adam imajına rağmen bu denli şöhrete ulaşmasının altında yatan bu tür dil teknikleri, liderliğin farklı yollarla da inşa edilebileceğini kanıtlıyor. Şüphesiz ki, Jobs'ın liderliği ara sıra dile getireceği bir özürle aynı olmazdı.