1980’lerin ortalarında, kalite yöneticisi Ron Givens’in aktardığına göre, Jobs’a sekreteri düzenli olarak geç kalıyor ve her seferinde sert bir dille uyarılacağını düşünüyordu. Ne var ki beklenen olmadı, Jobs'un çözümü sekreterine lüks bir araç hediye etmekte oldu.

Bir sabah toplantıya geç kalan sekreter, Jobs’un odasında girdi azar işiteceğini sanırken, içten bir soruyla karşılaştı: 

Yolda bir sorun mu yaşadın?

Sekreter arabanın sık sık arıza yaptığını itiraf edince, ertesi gün Jobs elinde yeni bir Jaguar anahtarıyla odasına girdi. Anahtarı uzatarak, “Al bunu” dedi, “artık bir daha geç kalmayacaksın.”

Bu hareket, Jobs’un liderlik anlayışına dair iki temel noktayı bir arada sunuyordu. 

Birincisi, çalışanların motivasyonunu artırmak için beklenmedik ve kişiye özel çözümler üretmek; ikincisi ise, “katı dakiklik” politikasını, çalışanların ihtiyaçlarını dikkate alarak esnetebilmek. 

Ron Givens, o dönemde Jobs’un bu yaklaşımını “sadece yönetmekle kalmayıp, ekiplerin yaratıcı enerjisini besleyen bir lider” olarak tanımlıyor.