Galatasaray yeşil sahada 24. şampiyonluğuna koşarken camiada bir başka  heyecan daha yaşanıyor. Sarı-kırmızılılar, 25 Mayıs’taki genel kurulda yeni  başkanını ve yönetimini seçecek.

Mevcut başkan Dursun Özbek’in karşısındaki isim, Süheyl Batum. Türkiye’nin saygın hukukçularından biri olan Batum, seçim öncesi SÖZCÜ’nün sorularını yanıtladı.

- Neden aday oldunuz?

Önemli etkenlerden bir tanesi Florya arazisi. Galatasaray taraftarı ve sempatizanı olarak genelde yapılan bazı şeyleri görmezden geliyoruz. Sportif başarılar, belirli kaygıların arka planda kalmasını gerektiriyor. ‘Aman şampiyon olalım, aman bu sene olduk, gene olalım’ diye susabilirdik ancak Riva ve Mecidiyeköy projelerinden sonra Florya’nın durumunu da gördüğümüzde, artık bir günün bile kaybedilmemesi gerektiği konusunda arkadaşlarımla karar verdik. Çünkü Riva'da çok büyük zarara uğradık. Mecidiyeköy’ün ne durumda olduğunu da şu anda kimse bilmiyor. Gördüklerimizle, aldığımız raporlarla, imar planlarındaki gerçeklerle karşılaştırdığımızda ve Dursun Bey’in mali kurulda anlattıklarına bakarak gördük ki; Florya’da büyük bir yıkım bekleniyor. Bu konuda durmayalım dedik. Tabii durum sadece Florya ile sınırlı değil.

- Nedir projelerle ilgili gördüğünüz sıkıntılar?

Erden Timur "Biz yaparsak çok iyi duruma geçeriz. Yapacağız, başkasına vermeyeceğiz" demişti. Sözlerine neden itimat edilmiyor? 27 Nisan'da başkan diyor ki: "Arkadaşlar parayı alıyorum. Avans olarak 70 milyon dolar. Hemen TBB borcunu kapatıyorum." Başkan ile o zaman bir araya geldik: "Ne oluyoruz, ihaleler nerede? Nerede dört büyük firma? Nerede projeyi yürütecek firma? Nerede şartname?" Florya'da 62 bin dönüm yerimiz var. İmar planlarına göre 98 bin metrekare inşaat yapabiliyoruz. 110 bin metrekare olabileceği söyleniyor. Florya'da gayrimenkulün metrekaresi 13 bin dolardan satılıyor. Biz metrekaresini 10 bin dolardan satsak bile buradan 1 milyar 100 milyon dolar kazanabiliriz. Erden Bey burayı Galatasaray'ın kendisinin yapacağını söyledi. İnşaat maliyetlerini de çıkarınca buradaki kar minimum 900 milyon dolardır. Galatasaray'da bazı arkadaşlarımız 300 milyon dolar ile 900 milyon dolar arasındaki farkı bilmiyor!

"KULÜBE VİZYONU AYSAL GETİRDİ"

- Rakamlar çok yüksek...

Bizi inanılmaz bir girdaba sokuyorlar. Deniyor ki "Dursun Özbek yönetimi çok başarılı, sponsorluk 5 katına çıktı, loca ve koltuk satışları görülmemiş şekilde arttı." Biz de seviniyoruz. Peki; mali durumun iyileşmesi ne demek? Artık borçlarını ödeyebilecek duruma geldin demek. Mali durumumuz hem düzeliyor hem de borcumuzu ödemek için en önemli değerimizi apar topar satmak zorundayız. "Galatasaray’a anlatmamız gerekli" derken özellikle bunu söylüyoruz: "Florya‘yı satıyoruz, borçlarımızı temizleyeceğiz. Peki 5 sene sonra ne başka bir yönetim geldi ve aynı şekilde yanlışlar yaptı. Bu sefer satacak yerimiz de yok." Doğru şekilde satacaksın, geleceği de güvence altına alacaksın.

- Bankalara borç nasıl kapanacak?

Mali projeksiyon yapabilmemiz için birtakım verilere net sahip olmamız lazım. Bunu yönetimden istedik. Bize verin ki; biz mali projeksiyonu, kazandığımız taktirde tam yapabilelim. Bazı veriler gelirlerin çok arttığını gösteriyor ama Spotif A.Ş. hala çok borçlu. Florya’yı satmadan karşılayabilecek birtakım imkanlarımız var mı yok mu, bunu bilebilecek bir şeyde değiliz. Sorduğumuzda bize 'Kapım açık’ dendi. 40 milyon Galatasaraylı'ya anlat! Seçimi kazanırsak en kısa zamanda mali genel kurul yapıp durumu masaya yatıracağız. Galatasaraylı firmalar var. Versinler tekliflerini, açık şartnameler hazırlansın, hepimiz bilelim, paylaşsınlar. Dursun Özbek de yapmalı.

- Başkanların desteği ne kadar önemli?

Listemize girdiler. Bizimle beraber geliyorlar. Onların da güçleri var. İkna ediyorlar. Alp Yalman, Galatasaray’ı borçsuz bırakan tek başkan. 2 de şampiyonluk kazanmış. Erden Timur’u neden seviyoruz. Yaptıkları ortada. 'Vizyon genişledi' diyoruz. Peki bu vizyonu ilk genişleten kimdi? Ünal Aysal. Drogba'yı, Felipe Melo'yu, Muslera'yı, Sneijder’ı getirdi. İki şampiyonluk kazandı. Şimdi şöyle diyorlar: ‘Dursun başkan şampiyonluk kazandı, siz kimsiniz?'

"PFDK'DEKİLER SÖZDE HUKUKÇU"

- TFF'nin durumu?

TFF ne işe yarar? 2011’den sonra özel amaçla getirildiğini düşündüğüm hiçbir federasyondan memnun değilim. Böyle bir ülke var. Bir başkan ‘Ben play-off'u getirdim’ der. ‘Ben olmasaydım Fenerbahçe 10-15 puanla bitmişti’ der. Nihat Özdemir ‘Galatasaray o karanlıkta kupa aldığı için affetmeyeceğim’ diyor. Ne yapacaktık? Almasa mıydık kupayı? Ali Koç 'Bize beşer, altışar, dokuzar maç ceza verecekti. Baskıyı kurdum, ceza veremedin’ diyor. Ve o TFF çok mutlu. PFDK'daki sözde hukukçular çok mutlu. Seçilirsek bu işleyişi ortadan kaldırmak istiyoruz.

- Hakemlerle ilgili neler söylersiniz?

Geçen sene de böyleydi. O kadar acayip; o kadar kötü bir ortam var ki. VAR hakemleri evlere şenlik. Erkan Engin diye biri var; orta hakemi çağırıp bilinçli şekilde hata yaptırıyor. Derbide İcardi’ye yapılan hareketi görmeyen hakem mi olur? VAR hakemi Mustafa İlker Coşkun bunu göremiyor. 2 senedir her maç benim için ve Galatasaraylılar için ölüm-kalım maçı haline dönüştü. Çünkü bu ülkede bu var. Hakemler de federasyona inanmıyor.

- Size yönelik eleştiriler var...

Yani bir profesör gelip Galatasaray’ı yönetmesin, ilgilenmesin. Veya başka bir işi yapan, gelip başkanlık yapmasın. Dursun Özbek futbolcu muydu da başkanlık yapabiliyor? Sayın Ahmet Yüce camiada sevilen biri. Açıklamaları hoş olmadı. Bunun bir anlamı yok. En yaşlısından en gencine kadar bizim arkadaşlarımız kendi alanlarında başarılı. Ünal Aysal‘ın veya başka birinin oteline kurabiye veya döner yemek için girmezler. Söylenenler, Galatasaray terbiyesine de Galatasaray kültürüne de yakışmayan bir durum.

- Sizin için yönetim ‘Divana hiç katılmadı’ eleştirisi yapıyor. Taraftar ‘5 yıldır maça gitmemiş’ diyor

Metin Oktay’ın tek kırmızı kart gördüğü maçta da, Okan Hoca’nın talihsiz şekilde ayağının kırıldığı maçta da tribündeydim. Kimse benim Galatasaraylılığımı son 3-5 seneye bakarak ölçemez. Biz yönetim kurulu listesine girme ihtimali olunca Galatasaray'ı hatırlayıp, aidat yatırmadığı için adaylığı direkten dönenlerden değiliz!

"ALİ KOÇ BAŞARISIZLIĞINA BAKSIN"

- Fenerbahçe ile ilişkiler?

Son 2 senede hiç hoşuma gitmeyen şeyler oldu. Galatasaray'ın başkanına, başkan yardımcısına, kurucu başkanına ve camiasına, inanılması mümkün olmayan saldırılar yapıldı. Galatasaray’ın bu saldırılar karşısında pasif kaldığını düşünüyorum. Dünyada hiçbir kulübün başkanı ya da yöneticisi, Ali Sami Yen hakkında küfürlü tezahürata el çırpma ile destek veremez. Ali Koç kendi başarısızlığına baksın! Ali Koç'un sözlü saldırıları sonrası aradım Erden Timur’u. Dedim ki "Sana hakaret eden, seni tehdit eden, 'Gece uyuyamayacaksın' diyen biri için savcılığa gidersen tek başına gitme. Rezan Epözdemir ve 200 avukat destek verip açıklama yaptı. Bu ne ya? Köy kıraathanesinde misin? İnsanlar bunu söyleyemez! Böyle bir sportif rekabet olur mu?

"İŞİMİZ AKP-CHP KAVGASI DEĞİL"

Galatasaray Spor Kulübü’ndeki tüm üyelerin, başkanların, yönetim kurulu üyelerinin, herkesin farklı siyasal parti görüşü olabilir. Beni hiç ilgilendirmiyor. Ben ve arkadaşlarım şuna inanıyoruz: Galatasaray'ın başkanı, Galatasaray'ın logosu ve bayrağı altında, herhangi bir partinin, partilinin ya da herhangi bir siyasi aktörün lehine ‘Bu olursa iyi olmalı ve bizim için iyi olur’ diyemez. Galatasaray yöneticisinin 'Bunun yolunda iyi oluruz' diyeceği bir tek kişi vardır: Mustafa Kemal Atatürk. Bizim işimiz AKP-CHP kavgası değil!

- Ateşten gömleği giymeye hazır mısınız?

Üniversitede rektörlük, dekanlık yaptım. Milletvekilliği, CHP Genel Sekreterliği yaptım. Siyasette ve akademik hayatta belirli yerlere geldim. İyi bir Galatasaraylıyım. Lisedeki arkadaşlarım bilir, Galatasaray maç kaybettiğinde pazartesi okula gitmek istemezdim; alay ederler diye. Galatasaray’ın üye profili kesinlikle sıradan bir takıma dönüşmez. Çünkü Galatasaray’ın kodlarında o camiası, lisesi, o üniversitesi var. Başka kulüpler de bunları yapmak istedi, başaramadı. Arkadaşlarım söylediğinde ilk başta ‘Ya olmaz! Çok zor şey kulüp başkanlığı’ diye düşündüm. Ama sonra 'Tarihe iki türlü geçeriz' diye düşündük: Kazanırsak Florya’da Galatasaray’ın geleceğini kurtarabilir miyiz? Kaybedersek bir daha bu tür şeylere hiçbir başkanın düşünemeyeceği veya yapamayacağı şekilde, bir denetleme görevini yerine getirebiliriz.

"ERGİN ATAMAN PANA'DAN AYRILIRSA..."

- Sürekli gelecek-gidecekler konuşuluyor.

Ünal (Aysal) Bey’in varlığı. Vizyoner insanlar var bizde. Ergin Ataman ile Ünal Bey’in vasıtasıyla iletişime geçildi. Fakat A Milli Takım ve Panathinaikos'ta. Kazanmamız durumunda basketbol takımının koçuydu. Tabii ki Panathinaikos ile yollarını ayırdığı takdirde. Galatasaray'ın küresel ya da bölgesel bir aktör olması lazım. En çok tanınan Türk markası. Sarkozy’nin çocuğu Galatasaray formasıyla poz veriyorsa, bu; Galatasaray'ın küresel gücüdür. "Drogba'yı Okan Buruk‘un yerine getirecekler" diyorlar. Öyle bir şey kesinlikle yok. Okan Buruk’tan çok memnunuz. Ama Drogba, yurtdışında bizi temsil etse kötü mü?

"BARIŞ ALPER MBAPPE GİBİ"

- Aklınızda nasıl bir kadro, nasıl bir kulüp var?

Barış Alper Yılmaz gibi, kendi değerlerimizi üretmeliyiz. Galatasaray o kadar güçlü bir mekanizma ki; istediğinde dışarıdan getirebilir. Parana göre. Mbappe'yi getiremezsin ama Mbappe'yi yaratırsın. Ki yarattı; Barış Alper şu an Mbappe gibi! Emre’den (Utkucan) çok mutluyum. Ama yanına bir şeyler de vereceksin. Muhteşem bir uluslararası algının içinde olacak. Dünyadaki gözlemci ekiplerinin imkanlarına sahip olacak. Borçlanarak, kulübün geleceğini tehlikeye sokarak değil; mali kaynakları çok iyi kullanarak optimizasyonu mutlaka sağlayacağız . Mağazacılık harika gidiyor. Yeni ürünlerle destek verebiliriz.