Suriye'nin kuzeyinde PKK terör örgütünün uzantısı PYD/YPG'nin 2011'den bu yana iç savaşın yaşandığı ülkede Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) kararına karşı şekilde 11 Haziran'da yapmayı planladığı sözde yerel seçim, 18 Ağustos'a ertelendi.
Güvenlik kaynaklarından alınan bilgilere göre; PKK terör örgütü, uluslararası alanda tanınma planı kapsamında 2011 yılından beri iç savaş yaşanan Suriye'de sandık kurmaya kalktı. Suriye'nin toprak bütünlüğüne tezat olacak şekilde yerel seçim çağrısında bulundu. PYD/YPG, Fırat'ın doğusunda Cezire, Deyrizor, Rakka, Tabka, Fırat, Münbiç ve Afrin'in Şehba bölgelerinde yapılması planlanan ve meşru olmayan yerel seçim için çalışmalarına başladı. Seçimin önce 30 Mayıs 2024 tarihinde yapılacağı açıklandı. Ancak seçim daha sonra 11 Haziran'a ertelendi.
ABD DE KARŞI ÇIKMIŞTI
Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde oluşturulması planlanan fiili duruma müdahale için girişimlerde bulundu. PYD/YPG, Türkiye'nin girişimleri sonucu oluşan uluslararası baskı ve Türkiye'nin kararlı tavrını gören bölgedeki aşiret, kabile ve toplulukların sözde seçim kararını protesto etmesi üzerine seçimi bir kez daha ertelemek zorunda kaldı.
İlk boykot açıklaması Suriye Kürt Ulusal Konseyi'nden geldi. Suriye Kürdistan Demokrat Partisi de seçimlere katılmayacağını açıkladı. Diğer siyasi yapılar da boykot kararına destek verdi. Ayrıca, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, 11 Haziran'daki sözde yerel seçimler için adil, serbest ve şeffaf bir seçim ortamının bulunmadığını söyledi.
ABD'nin de desteğini göremeyen PYD/YPG'de iç çatırdamalar yaşandı. Hiçbir destek göremeyen PYD/YPG, sonunda yasa dışı seçimin ertelenmesini kararlaştırdı. Yapılan açıklama ile seçim Ağustos 2024'e ertelendi.
PKK, seçimle Suriye'de öncelikle özerk bir statü oluşturmayı, sonrasında ise bağımsız devlet kurma planını devreye sokmayı amaçlıyor.
"SÖZDE SEÇİM İPTAL EDİLMELİ"
Diğer taraftan Milli Savunma Bakanlığı kaynakları da konuya ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada "Terör örgütü PKK/PYD/YPG/SDG tarafından Suriye'nin kuzeyinde yapılmak istenen sözde seçimlerle ilgili sayın Cumhurbaşkanımız ve sayın Bakanımız gerekli uyarıları yapmıştır. Bu sözde seçimler tamamen iptal edilmelidir. Böyle bir durumun kabul edilmesi söz konusu olamaz" denildi.
Üst düzey bir Dışişleri yetkilisi de "Gerek sözde 'seçimler' gerek başka başlıklar altında gündeme gelebilecek, meşruiyeti olmayan tek taraflı girişimlerin hayata geçirilmemesi yönündeki çabalar bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürecektir. ABD başta olmak üzere ilgili tüm aktörlere bu yönde mesaj verilmeye devam edilmektedir" değerlendirmesini yaptı.
ANKARA'DAN DİPLOMASİ TRAFİĞİ
Türkiye, Suriye'nin kuzeydoğusundaki "Özerk Yönetim"in Aralık 2023'te kabul ettiği "Toplumsal Sözleşme" temelinde yerel seçim hazırlığına başlamasının ardından, bunun engellenmesi için başta ABD olmak üzere ilgili aktörler ve uluslararası kuruluşlar nezdinde yoğun bir diplomasi trafiği başlattı.
Üst düzey bir Bakanlık yetkilisi, temasların ilk gününden itibaren seçimlerin gayrimeşru olduğunun vurgulandığını, seçimlere meşruiyet kazandırabilecek hiçbir adım atılmaması ve talep edildiği üzere uluslararası gözlemci görevlendirilmemesi gerektiğinin belirtildiğini aktardı.
Yetkili, "Bu 'seçimlerin' Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğini garanti altına alan 2254 sayılı BMGK Kararına aykırı olduğu belirtilmiş, 'seçimlere' izin verilmesinin Suriye sahasındaki şiddet ve istikrarsızlık ortamını artıracağı uyarısında bulunulmuş, 'Özerk Yönetim'in 'yerel seçimlerle' yetinmeyeceği, bunun ertesinde ayrılıkçı gündemi ilerletecek diğer adımların geleceği belirtilmiş, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda hem Suriye’nin toprak bütünlüğünü hedef alan hem de ülkemizin ulusal güvenliğini tehlikeye atan bir girişime izin vermeyeceği vurgulanmıştır" ifadelerini kaydetti.
GİRİŞİMLER SÜRECEK
Açıklamada "Türkiye'nin gerek seçimler gerek başka başlıklar altında gündeme gelebilecek, meşruiyeti olmayan tek taraflı girişimlerin hayata geçirilmemesi yönündeki çabalarının bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da süreceğini belirten yetkili, "ABD başta olmak üzere ilgili tüm aktörlere bu yönde mesaj verilmeye devam edilmektedir" denildi.
