Dondurucu kış sabahlarında kontağı çevirdiğinizde motorun zorlanması sadece bir şanssızlık değil, yanlış yağ seçiminin bir sonucudur. Sürücüler arasında "kışın daha kalın yağ iyidir" şeklinde yayılan yaygın inanışın aksine, uzmanlar motorun ömrünü uzatacak ve tek marşta çalışmasını sağlayacak asıl sırrın "akıllılık" ve "viskozite dengesi" olduğunu vurguluyor.
ÖNEMLİ OLAN DOĞRU DERECE
Sıcaklıklar düştüğünde motorun içindeki hareketli parçaları yağlayan sıvı kalınlaşır, akışkanlığını kaybeder ve motorun derinliklerine ulaşması normalden daha uzun sürer. Bu durum, "soğuk çalıştırma" sırasında metal parçaların korumasız kalarak birbirine sürtünmesine ve motorun ciddi şekilde aşınmasına neden olur.
"W" HARFİ NE ANLAMA GELİYOR?
Motor yağı kutularının üzerindeki 5W-30 veya 0W-20 gibi ifadelerdeki "W" (Winter) harfi, yağın kış performansını temsil eder. Sanılanın aksine kışın daha ağır veya kalın yağ seçilmemelidir. Önemli olan, düşük sıcaklıklarda kolayca akabilen ve ilk çalıştırma anından itibaren motoru sarabilen "en akıllı" yağı tercih etmektir.
Tam sentetik yağlar, geleneksel yağlara göre soğuk havalarda çok daha hızlı akar. Eğer dondurucu soğukların olduğu bir bölgede yaşıyorsanız, tam sentetik yağ kullanımı motorunuz için en iyi performans seçeneğidir.
Her motorun tasarımı benzersizdir. En pahalı veya "kışlık" etiketli reklam ürünleri yerine, aracınızın kullanım kılavuzuna bakarak üreticinin ikliminiz için önerdiği en düşük "W" numarasını bulun.
Sadece markanın popülaritesine veya reklamlarına güvenmeyin. Doğru yağı seçmek, motorun ilk çalıştırmada hızlıca yağlanmasını sağlar ve kış aşınmasını minimuma indirir.
Pek çok sürücü, "kalın yağ daha güçlü korur" düşüncesiyle yüksek numaralı yağlara yönelir. Ancak kışın kalın yağ, motorun içindeki dar kanallardan geçemez ve motoru yağsız bırakır. Eski alışkanlıkları bir kenara bırakıp iklim koşullarınıza göre onaylanmış en düşük "W" derecesine geçmek, soğuk çalıştırma sorunlarını kökten çözer.