Ankara'da 1925'te kurulan Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisinde tarımsal sulama ve farklı tesislerin su ihtiyacı için o dönem Çankaya ilçesine bağlı Alacaatlı Mahallesi sınırları içinde bulunan Kırkgöz Kaptajı'ndan 15 kilometrelik bir iletim hattı kuruldu. 1935-1936 yılları arasında oluşturulan hat üzerinden getirilen su, çiftlik arazisindeki Marmara ve Karadeniz havuzları için kullanıldı. Su, daha sonra Ankara Bira Fabrikası için tahsis edildi. Suyun bulunduğu Kırkgöz Kaptaj sahası 1939 yılında TEKEL Genel Müdürlüğü mülkiyetine geçti. 2010 yılında da TEKEL'in özelleştirilmesiyle de bir ortak girişim grubuna satıldı.

Aradan geçen sürede tarihi kaptaj sahası çevrede yapılan binaların inşaat molozlarının altında kaldı. En son su kaynağının bulunduğu bölgede birkaç yıl öncesine kadar içme suyu olarak da kullanılan tarihi Kırkgöz çeşmesi de molozların altında kayboldu.

"2021 YILINDA ÇEŞME AKIYORDU"

Tarihçi Doç. Dr. İhsan Seddar Kaynar, "Birkaç yıl öncesine kadar insanlar buradan su alıyordu, içme suyu olarak kullanıyordu. En son 2021 yılında çeşme hâlâ akıyordu. Vatandaşlar su alıyordu. Onlardan sonra ben de tadına bakmıştım suyun. Tadı gayet güzeldi. İçilebilir bir niteliği olduğunu söyledik. 2022 yılında geldiğimde ise hafriyat, inşaat çalışmaları epey tehdit eder durumdaydı. Geçen ay en son tekrar gelip bakmak istediğimde çeşmeyi bulamadım. Çeşme tamamen dolgunun içinde kalmış" dedi.

İnşaat mühendisi Onur Bektaş ise "Bu çeşmeden insanlar geçen yıla kadar bidonlarıyla su alıyordu. Ben de bir içilebilir olduğunu numune aldırarak göstermiştim. Antik çeşmenin bulunduğu alan, Çankaya Belediyesi'nin imar planında park olarak görünüyor. Buranın park yapılma çalışmalarına öncülük ediyordum. Yani onları gerçekleştirmek üzereyken burada bulunan çeşmenin yandaki inşaatın dolgusu altında kaldığını gördüm. En son 2021 yılında buraya geldiğimde çeşme hâlâ akıyordu. Vatandaşlar su alıyordu hatta. Onlardan sonra ben de tadına bakmıştım suyun. Tadı gayet güzeldi. İçilebilir bir niteliği olduğunu söyledik" diye konuştu.

Çeşmeyi kurtarmak için çabaladığını vurgulayan Bektaş, "2022'de geldiğimde hafriyat, inşaat çalışmaları epey tehdit eder durumdaydı. Geçen ay en son tekrar gelip bakmak istediğimde ise çeşmeyi bulamadım. Ümit ediyorum, belki tekrar bu dolguyu kaldırarak yaşatabiliriz, burada bir park olarak.  Her şey kaybedilmiş değil tabii. Tekrar kurtarabiliriz. Belediye imar planında da park olarak gözüken bu alanı parka çevirebiliriz" ifadelerini kullandı.