Tarihin en önemli bilim insanlarından biri olan İskenderiyeli Hypatia, matematik ve felsefe alanında devrim yaratırken, antik dönemin en büyük zihinlerinden biri olarak kabul edilmiştir. Ancak ilginç ve başarılı kariyerinin sonu korku filmine benzer şekilde trajik bir şekilde sona ermiştir.

MacTour'da yer alan bilgilere göre Hypatia, İskenderiye'de felsefe ve matematik dersleri veren bir öğretmendi ve özellikle Neoplatonizm felsefesini öğretirken büyük bir saygı kazanmıştı. Bu felsefi görüşler, dönemin en etkili düşünürlerinden Plotinus ve Iamblichus'tan alınmıştı ve Hypatia, onların öğretilerine bilimin ışığını ekleyerek fark yaratıyordu. Ancak, Hypatia'nın bu başarısı, dönemin dini ve siyasi çatışmalarında ona pahalıya mal oldu.

MS 412 yılında, Hıristiyanlığın güçlü temsilcisi Cyril, İskenderiye patriği oldu ve kısa sürede şehirdeki güç mücadelesi kızıştı. Cyril ve İskenderiye'nin Roma valisi Orestes arasındaki politik çekişmeler, kavgaların şiddetlenmesine neden oldu. Hypatia ise, Orestes'in yakın bir arkadaşıydı ve bu durum, onu Hıristiyanların gözünde bir hedef haline getirdi. Pagan inançları ve bilimsel görüşleri, yeni dini akımlar tarafından tehdit olarak görüldü.

BEDENİNİ PARÇALARA AYIRARAK YAKTILAR 

Sonunda, Hypatia, Cyril'in etkisi altındaki fanatik Hristiyanlar tarafından vahşice öldürüldü. Bir grup Hypatia’yı sokakta yakalayıp kiliseye sürüklediler, taşlar ve keskin deniz kabuklarıyla derisini yüzüp vahşice katlettiler. En sonunda ise bedenini parçalara ayırarak yaktılar. Bazı kaynaklara göre, onu öldürenler arasında, İskenderiye'deki kalabalığı yönlendiren bir grup rahip vardı. Öldürülüşü, tarihe kara bir leke olarak geçti ve Hypatia'nın bilimsel katkıları, dinin egemen olduğu bir dönemde yok oldu.