27 yaşındaki Danimarkalı Givard, 15 Nisan 1912’de Titanik’in batmasıyla birlikte hayatını kaybeden bin 517 kişi arasında yer aldı. Bedeni Kuzey Atlantik’ten çıkarıldıktan sonra Kanada’nın Halifax kentine defnedildi. Cebinden çıkan eşyalar arasında bu saatle birlikte bir tasarruf cüzdanı, anahtarlar, bir pusula, nakit para bulunan cüzdan, bir başka saat ve pasaport da yer alıyordu.
Alt kaplama olan kadın cep saati, aradan geçen bir asırdan fazla zamana rağmen hâlâ felaketin izlerini taşıyor. Givard’ın tüm eşyaları, daha sonra Danimarka’daki kardeşine ulaştırıldı ve o günden bu yana ailede saklandı. Şimdi ise mirasçılarından biri tarafından satılıyor.
Givard, yolculuğu boyunca pek çok ülke görmüş biriydi. İlk kez 1907 yılında New York’a gitmiş, ardından Danimarka’ya dönmüş ve bir süre Arjantin’de yaşamıştı. Titanik’e binmeden önce Norveç’i ziyaret eden Givard’ın, annesine veda edemediği için yolculuğunu ailesinden gizlediği düşünülüyor.
Givard’ın hikâyesi, Danimarkalı küratör Jesper Hjermind ve gazeteci yeğeni Mette Hjermind McCall tarafından kaleme alınan Titanic – De Danske Fortaellinger (Titanik – Danimarkalı Hikâyeler) adlı kitapta da yer alıyor. Saat ayrıca 2012’de Kopenhag’daki bir sergide Titanik uzmanı Claes Goran Wetterholm tarafından sergilenmişti.
Müzayede evi Henry Aldridge & Son’un yöneticisi Andrew Aldridge, saatin Titanik kazasından haftalar sonra Halifax’ta yetkililer tarafından hazırlanan resmi belgeye kayıtlı olduğunu belirterek, “Bu saat, zamanın donduğu bir anı temsil ediyor. Hem sahibini hem de dünyanın en meşhur gemisini aynı anda yutan soğuk Atlantik’in simgesi” dedi.
Aynı gün, Titanik’in inşa edildiği Belfast’ta düzenlenen anma töreniyle de hayatını kaybedenler hatırlandı. Törene, kurbanların akrabaları ve Belfast Titanik Derneği üyeleri katıldı.