Türkiye Komünist Partisi, 2025 1 Mayıs’ına ülkenin dört bir yanında kitlesel şekilde katılım gösterdi. TKP İstanbul Kadıköy'de düzenlenen mitinge katıldı.
SÖĞÜTLÜÇEŞME'DE KÜRSÜ KURULDU
TKP'nin Söğütlüçeşme'de toplanma alanında kürsü kuruldu. TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan da burada bir konuşma yaptı.
Okuyan "Dünyamızın hali Türkiye'nin halinin aynısı. Dünyada 750 milyon kişi açlıktan ölmemek için uğraşıyor. Dünyada 150 milyon kişinin başını sokacak evi yok. Dünyada gerçek işsiz sayısı 450 milyon. 750 milyon kişinin elektriğe erişimi yok. Ve arkadaşlar dünyada 720 milyon kişi derin, aşırı yoksullukla karşı karşıya. Bunların aylık geliri aşağı yukarı 2400 lira ve altı. Arkadaşlar niye anlatıyorum bunları biliyor musunuz? Bizler zaten ülkedeki büyük bir çoğunluk bu yoksulluğu, adaletsizliği yaşıyoruz. Ama bütün dünya böyle. Bu milyarlarca insanın çektiği karşısında bir avuç para babası muazzam zenginliklere sahip. Şimdi soruyorum size bu süper zenginler, holding sahipleri, tekel sahipleri sizlerden daha mı akıllıdır arkadaşlar soruyorum, daha mı akıllıdır?" dedi.
"Hayır" seslerinin yükselmesinin ardından sözlerine devam eden Okuyan "Peki bu zenginler, patronlar sizden daha mı çalışkan?" diye sordu. "Neden böyle?" sorusunun yanıtının çok basit olduğunu dile getiren Okuyan "Birileri dünyanın bütün kaynaklarına el koymuş, enerji kaynaklarına, madenlerine, fabrikalara, işletmelere, tarımsal arazilere el koymuşlar, sonra insanlar neden aç, yoksul, elektriksiz, neden evsiz? Arkadaşlar işte bu yüzden yağmurun altında toplandık, hakkımızı istiyoruz" dedi.
'SİYASİ İKTİDARA EL KOYMAMIZ GEREKİYOR'
"Hakkımız nedir?" diye soran Okuyan "Fabrikalar, tarlalar, siyasi iktidar, her şey emeğin olacak" sloganını hatırlattı ve şu ifadeleri kullandı:
"Arkadaşlar orada en son sıradaki siyasi iktidar, ilk yapmamız gereken şey. Kurtuluşumuz için burada bayraklarımızı daha daha yukarı kaldıran bizler, 'Yaşasın 1 Mayıs' diyen bizlerin siyasa iktidara el koyması gerekiyor."
'İŞÇİ OLDUĞUMUZU KAVRAMAMIZ GEREKİYOR'
"Bugün İşçi Bayramı. Bayram bizim neyimize geçelim. Bugün mücadele günü. Önce hepimizin aslında sadece ve sadece işçi olduğumuzu kavramamız gerekiyor. İçimizde bu düzen tarafından ölüme mahkum edilen emekliler var. Emekliler işçidir. Aramızda eğitimine devam edebilmek için çalışmak zorunda olan, ailesine yardım eden işçi öğrenciler var, onlar işçi sınıfının parçasıdır. İçimizde ordan oraya koşuşturan, geç kaldığında fırça yiyen, birer esnafa çevrilmeye çalışılan, oradan oraya giderken araç altında kaza geçirip ölen kuryeler var. Onlar işçi sınıfının parçasıdır.
İçimizde yeraltında diri diri gömülen, yeraltında değer üreten madenciler var. Onlar işçi sınıfının parçasıdır. Belediye işçileri tekstil işçileri, mutfak ve servis işçileri, sağlık işçileri, eğitim emekçileri, plazalarda çalışan, günde 10 saat bilgisayar ekranına bakanlar işçi sınıfıdır. Önce bunu kavrayacağız. Biz işçiyiz diyeceğiz ki siyasi iktidara el koyalım. İşçi olduğumuzu unutursak bizi sömürmeye, yoksulluğa talim ettirmeye devam ederler. Önce işçi olduğumuzu kavrayacağız, sonra şunu söyleyeceğiz. Bizim, emeğiyle geçinenlerin, yaratanların, üretenlerin, değer katanların asalaklara, sömürenlere ihtiyacı yok."