Toplu taşımada yolculuk sırasında tercih ettiğiniz koltuk, yalnızca konfor arayışınızı değil, ruh halinizi ve psikolojik durumunuzu da ele veriyor olabilir. Yapılan son araştırmalar, bazı koltuk seçimlerinin özellikle mutsuz, stresli ve içine kapanık kişilik özellikleriyle ilişkilendirildiğini ortaya koyuyor.

GÜVENLİK ARAYIŞININ KARŞILIĞI

Ulaşım psikolojisi üzerine çalışan uzmanlar, otobüs, tren ve metro gibi toplu taşıma araçlarında insanların koltuk seçimlerinin tesadüfi olmadığını vurguluyor. Uzmanlar: “Koltuk tercihi, kişinin hem fiziksel hem de psikolojik güvenlik arayışının bir yansımasıdır. Özellikle belirli koltuklara yönelen yolcular, farkında olmadan ruh hallerini dışa vurur.”

BU KOLTUKLAR MUTSUZLUĞU ELE VERİYOR

Araştırmalara göre, toplu taşımada arka köşeler ve cam kenarına yakın, izole koltukları tercih edenler genellikle toplumsal etkileşimden kaçınan, yalnız hissetmeye meyilli ve düşük modda bireylerden oluşuyor. Bu kişiler, kalabalıkla göz teması kurmaktan kaçınıyor ve seyahat boyunca dikkat çekmemek için en görünmez noktaları seçiyor.

İŞTE POZİTİF YOLCULARIN TERCİH ETTİĞİ KOLTUKLAR

Buna karşılık ön sıralar, orta bölümler ve kapı kenarındaki koltuklar, daha sosyal, dışa dönük ve kendine güvenen yolcular tarafından tercih ediliyor. Bu kişiler çevresinde olup biteni gözlemlemekten hoşlanıyor ve gerektiğinde kolayca iletişime geçebiliyor.

BİRÇOK FARKLI ETKEN VAR

Uzmanlara göre koltuk tercihi, tek başına kişinin psikolojisi hakkında kesin bir sonuç vermez. Ancak sosyal ipuçlarıyla birleştiğinde önemli veriler sağlayabilir. Mutsuz koltuk tercihleri, özellikle uzun süreli stres, iş yorgunluğu veya sosyal izolasyon dönemlerinde daha belirgin hale geliyor.

Psikologlar, toplu taşıma yolculuklarını sosyal temas ve gözlem için bir fırsat olarak görmeyi tavsiye ediyor. Dr. Selin T., “Koltuk tercihinizi zaman zaman değiştirin, farklı insanlarla aynı ortamı deneyimleyin. Bu küçük değişiklikler, ruh halinizi olumlu yönde etkileyebilir” diyor.