Fosil, Montana’nın güneybatısındaki Blackleaf Formasyonu’nda 2021 yılında yapılan organize bir kazı sırasında bulundu. Keşif, daha önce sadece iki omurgalı fosilin çıkarıldığı bu bölgede büyük heyecan yarattı. Stony Brook Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan ve kazıya lisans öğrencisiyken katılan Harrison Allen, fosili keşfeden kişi oldu.
Elton’un sadece kafatası değil, vücudunun birçok bölgesi de iyi korunmuş haldeydi. Allen’ın hocası Prof. David Varricchio, ilk bulgunun önemini hemen fark etti. “Tam olarak korunmuş, minik bir timsah kafatasıydı. İçinde incelemeye değer çok fazla anatomik detay barındırıyordu” dedi.
Araştırmalar sonucu Elton’un daha önce bilinmeyen Wannchampsidae adlı bir familyaya ait olduğu anlaşıldı. Bu familya, tüm modern timsah türlerini içeren Neosuchia soy hattına ait. Ancak bu yeni tür, alışıldık Neosuchia timsahlarından çok daha küçüktü. Yetişkinliğe erişmiş olsaydı bile boyu 90 cm’yi geçmeyecekti.
Elton’un türü Thikarisuchus xenodentes olarak adlandırıldı. Diğer neosuchian’lardan farklı olarak, bu türün dişleri oldukça özelleşmişti. Sadece konik dişler değil, kılıflı (sheathed) ve çeşitli şekillerdeki dişlere de sahipti. Bu da onların sadece et değil, bitkiler ve böceklerle de beslendiğini gösteriyor.
Ayrıca fosil kemiklerinin sıkılığı, bu canlıların karada yaşadığını ve muhtemelen yer altında yuvalar kazdığını düşündürüyor. Allen, fosilin etrafındaki sedimanları dikkatlice toplayarak saatlerce süren bir çalışma ile iskeleti parça parça ortaya çıkardı. Bu sırada ona eşlik eden sınıf arkadaşı Dane Johnson, fosil restorasyon çalışmalarına katkı sağladı.
Elton’un ismi ise rastlantısal değil. Allen, laboratuvarda çalışırken Elton John’un 1972 tarihli “Crocodile Rock” şarkısını sıkça dinliyordu. Bu da ona ilham verdi.
CT taramaları sayesinde iskelet detaylı şekilde tarandı ve dijital olarak yeniden inşa edildi. Çalışmanın sonuçları Journal of Vertebrate Paleontology dergisinde yayımlandı.
Araştırmacılar, bu yeni türün, daha önce Avrasya’da bulunan ve benzer diş yapılarına sahip Atopasauridae familyasıyla konvergent evrim (benzer çevresel koşullar altında farklı türlerin benzer özellikler geliştirmesi) ilişkisi gösterebileceğini düşünüyor.