Avrupa'nın düşük maliyetli havayolları, kıtada yeni bir büyüme döneminin öncüsü olmak için şimdiden kıyasıya bir rekabetin içine girdi. İspanya ile yaşanan gerilimin ardından Ryanair'in 2026 yaz sezonu için 1,2 milyon koltuk azaltımı kararıyla medyada yankı uyandırmasının ardından, sektörden şaşırtıcı bir genişleme hamlesi geldi: Ukrayna.
Avrupa, Ukrayna hava sahasının potansiyel bir barış anlaşmasının ardından yeniden açılacağı senaryosuna hazırlanırken, düşük maliyetli taşıyıcılar bu durumu sadece kaybedilen rotaların telafisi olarak değil, aynı zamanda Avrupa ticari havacılığında eşi benzeri görülmemiş bir dönemin başlangıcı olarak görüyor.
Rus işgali öncesinde Ukrayna'nın en büyük yabancı havayolu operatörü olan Wizz Air, ülkeye devasa bir geri dönüş planlıyor. Havayolu, geri dönmek isteyen diasporanın desteğini, ekonomik yeniden yapılanmanın getireceği hareketliliği ve tarihi olayları yerinde görme güdüsü olan felaket turizmini (tıpkı Berlin Duvarı'nın yıkılışında olduğu gibi) öngörüyor. Wizz Air, barışın ardından ilk iki yılda on beş, yedi yıllık süreçte ise elli uçağı Ukrayna'da konuşlandırmayı hedefliyor.
Bu arada Ryanair de Ukrayna'yı gelecekteki büyümesi için kilit bir bölge olarak belirledi. Financial Times'ın haberine göre, Ryanair yöneticileri ülkenin ana havalimanlarını ziyaret ederek nihai bir plan hazırladı. Hedef, hava sahası kapanmadan önce taşıdığı 1,5 milyon yolcu sayısını neredeyse üçe katlayarak yıllık 4 milyon yolcuya ulaşmak.
Ryanair'in Avrupa geneline yayılmış üslerinden gelen lojistik gücü, uçuşların güvenli olduğu ilan edildikten sadece iki hafta sonra Kiev, Lviv veya Odessa gibi şehirlere sefer başlatmasını mümkün kılacak. Havayolu, vatandaşların dönüşü, birikmiş talep ve Avrupalı yolcu akışının ilk günden itibaren yüksek doluluk oranını garanti edeceğinde ısrarcı.
Uçak konuşlandırmayı planlamayan havayolu şirketleri de var
Savaştan önce Ukrayna'da hiç faaliyet göstermeyen EasyJet ise, ülkeyi potansiyel olarak Avrupa'nın son on yıllarda gördüğü en büyük inşaat mühendisliği projesi olarak değerlendiriyor. Bu ilgi sadece turizm ve demografiden değil, yeniden yapılanmanın tetikleyeceği devasa ekonomik yatırım hacminden kaynaklanıyor.
EasyJet, operasyonel sürdürülebilirliğin, kontrol kuleleri, pistler ve terminallerin yeniden inşasına bağlı olduğunu vurgulasa da, askeri risk azaldığında bu süreçlerin nispeten hızlı ilerleyebileceğini belirtiyor. Ancak, Wizz Air ve Ryanair'in aksine EasyJet, kısa vadede ülkeye uçak konuşlandırmayı planlamıyor. Bu durum, jeopolitik belirsizlik ve altyapı gereksinimleri nedeniyle daha temkinli bir pazar yaklaşımını temsil ediyor.
Hava güvenliği hala engel
Tüm bu iddialı planların önündeki en büyük ve kaçınılmaz engel, hava güvenliği olmaya devam ediyor. Avrupa Birliği Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA), saldırı, yanlış teşhis veya yan hasar riski sürdüğü sürece Ukrayna üzerinden uçuşları veya Ukrayna'ya inişleri yasaklıyor. Bu uyarı, 2014'teki MH17 sefer sayılı uçağın düşürülmesinin kıta havacılık politikası üzerindeki travmatik etkisini hatırlatıyor.
Ukrayna hava trafiğinin yeniden canlanması, barış anlaşmasına ve havalimanlarının yeniden inşa hızına bağlı olacak. Ancak, düşük maliyetli havayolları, ülkenin dünyaya yeniden açıldığında, sadece savaştan önceki yaklaşık on beş milyon yolcusunu geri kazanmakla kalmayıp, aynı zamanda yeni bir Avrupa dönemi için sembolik bir destinasyon haline geleceğine inanarak, kendilerini bu rönesansın ön saflarında konumlandırmak için yarışıyor.