ABD Yüksek Mahkemesi’nde 5 Kasım’da görülen davalarda Başkan Trump’ın tarifelere ilişkin yetkisi sert şekilde sorgulandı. Yaklaşık üç saat süren sözlü duruşmada yargıçların yönelttiği eleştirel sorular, tarifelerin hukuki zemininin zayıf olduğuna işaret etti.

BAŞSAVCI ZOR ANLAR YAŞADI

Başkan Trump’ı savunan Başsavcı D. John Sauer, Yüksek Mahkeme’de adeta ateş hattına girdi. Sauer’ın performansından ziyade, müvekkilinin savunmak zorunda kaldığı hukuki pozisyonun zayıflığı duruşmaya damga vurdu.

Mahkemede yapılan değerlendirmeler, Trump’ın Uluslararası Acil Ekonomik Güçler Yasası’na (IEEPA) dayanarak uyguladığı genel tarifelerin iptal edilebileceği ihtimalini güçlendirdi. Hukukçular, hem yasa metnine ilişkin yorumların hem de anayasal yetki tartışmalarının hükümetin savunmasına ciddi darbe vurduğunu belirtiyor.

TRUMP İÇİN SİYASİ BİR MÜCADELE

Duruşmadaki tablo, Trump’ın hukuk zemininde zorlandığını gösterse de, siyasi dengeler hâlâ onun lehine olabilir. Mahkeme’de muhafazakâr yargıçların sayıca üstün olması, davanın tamamen siyasi bir çizgide ele alınması halinde Trump’ın kazanma ihtimalini artırıyor.

Trump’ın tarifelerle kurduğu kişisel ve siyasi bağ da süreci kritik hale getiriyor. Modern ABD tarihinde, kendisini tarifelerle bu kadar özdeşleştiren başka bir başkanın olmadığı yorumları yapılıyor.

İKİ AYRI HATTAN İPTAL İHTİMALİ

Mahkeme üyelerinin soruları, tarifelerin iptali için iki farklı hukuki yol bulunduğunu ortaya koydu:

Yasa metni (textual) üzerinden yetki aşımı iddiası

ANAYASAL YETKİ İHLALİ İDDİASI

Her iki argümanın da güçlü bulunması, tarifelerin hukuken sürdürülebilirliğini zayıflatıyor. Duruşmanın genel havası, yargıçların hükümetin savunmasına ikna olmadığı yönünde.

TRUMP'TAN SERT TEPKİ GECİKMEDİ

Duruşmanın ardından Beyaz Saray’da bir görevlinin Trump’a “Mahkemede işler yolunda gitmedi” mesajını iletmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Bu bilgilendirme sonrası Trump sosyal medyada sert bir çıkış yaptı.

Trump paylaşımında özetle şu ifadeleri kullandı:

ABD Başkanı’nın tüm ticareti durdurmasına izin verilirken, ulusal güvenlik gerekçesiyle “basit bir tarife” koyamayacağının söylenmesini “saçmalık” olarak niteledi.
“Diğer ülkeler bizi vergilendirirken biz onları vergilendiremiyor muyuz? Bu onların hayali!” diyen Trump, ABD’ye yatırımların yalnızca tarifeler sayesinde geldiğini savundu ve Yüksek Mahkeme’ye “Ne oluyor?” sorusuyla yüklendi.