Dört yıl sonra Beyaz Saray’a geri dönen Başkan Donald Trump'ın zaferi, dünya çapında büyük ses getirdi.

ABD seçiminin sonucu dünya siyasetini ve milyonlarca insanın hayatını etkileyecek bir etkiye sahip.

Trump'ın Joe Biden başkanlığında benimsenen birçok politikada önemli değişikliklere gitmesi bekleniyor.

UKRAYNA VE AVRUPA İÇİN ÇOK KÖTÜ HABER

Trump, seçim kampanyasında Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy’i “tarihin en iyi satıcısı” olarak nitelemiş ve Ukrayna’daki savaşı sona erdireceğini belirtmişti. Cumhuriyetçi seçmenin büyük bölümü de, ABD’nin Ukrayna için çok fazla harcama yaptığını düşünüyor.

Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü, birçok kesime göre ABD’den Ukrayna'ya gönderilen milyarlarca dolarlık askeri yardımn sona ermesi anlamına gelecek.

Bu durum Ukrayna’ya askeri desteği sürdüren Avrupa için de kötü haber. “Önce Amerika" politikasının ateşli savunucusu Trump, sık sık Avrupa'nın NATO’daki payını ödemediğini söylüyor. Trump başkan olduğu dönemde ABD'yi NATO’dan çekeceğini de belirtmişti.

ORTA DOĞU’DA İSRAİL’E SINIRSIZ DESTEK 

Donald Trump, İsrail'i en çok destekleyen ABD Başkanı olarak dikkat çekmişti. Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan Trump, İsrail ile dört Arap Birliği ülkesi Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Sudan ve Fas arasındaki ilişkileri normalleştiren anlaşmalara da aracılık etmişti.

Kampanyasında da İsrail'e verdiği desteği sürdüren Trump, İsrail’in “Hamas'a karşı başladığı işi bitirmesi" gerektiğini söyleyerek Gazze’deki katliamın en büyük destekçilerinden biri oldu.

Başkan olduğu dönemde İran'ın Orta Doğu’daki en güçlü komutanı Kasım Süleymani'yi öldüren saldırının emrini veren Trump’ın yeni dönemde de İran’a karşı agresif bir politika izleyebileceği düşünülüyor.

ÇİN’LE TİCARET SAVAŞI BÜYÜYEBİLİR

Donald Trump görevdeyken Çin ile sert bir ticaret savaşı başlatmıştı. Yeniden seçilmesi halinde de Çin'e yönelik yüzde 60'tan fazla gümrük vergisi uygulanmasını önerdi.

Çin ve Tayvan konusunda tansiyonun yükseldiği bir dönemde Trump, Çin'e daha fazla odaklanması bekleniyor.

Trump yönetimi sırasında savunma bakanlığı danışmanı olan Elbridge Colby, "Bu Ukrayna'ya sırtımızı dönmemiz gerektiği anlamına gelmiyor, ancak Çin'in Amerika'nın çıkarları için Rusya'dan çok daha büyük bir tehdit olduğu bu dönemde Ukrayna'yı desteklemek bir öncelik olmamalı" demişti.

AGRESİF GÖÇ POLİTİKASI YOLDA MI?

Donald Trump'ın ilk başkanlık dönemine agresif göç politikaları damga vurmuştu. Beyaz Saray'a dönmesi halinde de “ABD tarihindeki en büyük sınır operasyonunu başlatacağını" söylemişti.

ABD-Meksika sınırındaki göçmen krizi Trump’ın iç politikalarında kilit öneme sahip bir konu. Trump’ın çoğunluğu Müslüman olan bazı ülkelerden gelenlere yönelik seyahat yasaklarını genişletme vaadi de tartışma yaratıyor.

TÜRKİYE'YLE İLİŞKİLER NASIL İLERLER?

ABD'nin yeniden başkanı olan Donald Trump'ın Filistin, Suriye ve İran konusunda atacağı adımlar, Türkiye'yle ilişkiler açısından kritik önemde olacak.

ABD Başkanı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in Türkiye'ye oldukça mesafeli yaklaştığına dikkat çeken eski diplomat ve İstanbul merkezli Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi'nin (EDAM) direktörü Sinan Ülgen, Reuters'a yaptığı açıklamada, "Şimdi Trump'la bu imkan yeniden ortaya çıkacak... Kanaatim o ki Türkiye bunu kullanarak gelecek yıl Ocak'tan sonra Amerika ile ilişkilerinde daha olumlu bir gündem yaratmak için bir reset arayışına girmek isteyecektir" dedi.

Amerika'nın Suriye konusundaki tutumunu revize etmesiyle bir ivmenin gündeme gelebileceğini kaydeden Ülgen, "Türkiye kısa vadede Amerika-YPG/PYD ilişkisinin sonlandırılmasını isteyecektir. Bu denklem de Trump ile daha gerçekçi bir tabana oturacaktır diye düşünüyorum" dedi ve Trump'ın Suriye'den çekilme yanlısı olduğunu hatırlattı.

The New Insitute, Hamburg'da misafir araştırmacı olan Prof. Zeynep Alemdar ise şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye için bir Trump başkanlığı, bir Harris başkanlığından çok da farklı olmaz. 2023 seçimlerinden sonra ABD ve AB ile görece yumuşama, Türkiye'nin bölgesel bir güç olma çabalarında olumlu bir etki yarattı ve bunu kaybetmek istemeyecektir. Türkiye'nin tüm büyük müttefikler ve güçler ile bölgedeki o kadar da yeni olmayan dostlarıyla dengede kalma çabalarını sürdürmesi gerekeceğini düşünüyorum."