Akdeniz’deki turistik Kıbrıs Adası’nda 1968 yılında inşa edilen Uluslararası Lefkoşa Havalimanı 1974 yılında Türkiye’nin başlattığı Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra girilmesi yasak olan bölgede atıl vaziyette kaldı. Altı yıl kullanıldıktan sonra Birleşmiş Milletler kontrolüne geçen ve tam 51 yıldır çürümeye terk edilen havalimanının ve pistte ki bir uçağın yürekleri burkan görüntüsü Daily Mail Gazetesi tarafından okuyucularına duyuruldu.
BİRLEŞMİŞMİLLETLER DENETİMİNDE
Daily Mail;mso-spacerun:yes'> Lefkoşa Havalimanı, UNFICYP (Birleşmiş Milletler Barış Gücü) kontrolündeki tarafsız bölge içinde yer almakta olup, Birleşmiş Milletler tarafından koruma alanı olarak belirlenerek halka kapatıldı. Ayrıca, tesisler ciddi hasar gördüğü ve birçok binanın sağlamlığı risk altında olduğu için güvenlik nedeniyle de erişime kapalı olduğu belirtildi.
İKİ ÜLKE KENDİ HAVALİMANLARINI YAPTI
Adadaki yönetimini ikiye bölünmesinin ardından Güney Kıbrıs Rus Yönetimi tarafından Larnaka- Baf ve KKTC’de ise Ercan Uluslararası Havalimanı inşa edildi.
TEK YAŞAM BELİRTİSİ YUVA YAPAN GÜVERCİNLER
Havalimanında terk edilmiş terminalin içi, tamamlanmamış bir film sahnesini andırıyor. Cephedeki büyük havaalanı tabelası, bazı harfleri eksik olsa da hâlâ zamana direniyor, tek yaşam belirtisi ise çürüyen tavan kirişlerinde yuva yapan güvercinler ve kırık pencerelerden içeri ıslık çalan rüzgar.
Varış salonu, 1960'ların sonu ve 1970'lerin başına ait görüntülerin korunduğu bir zaman tünelini andırıyor.
DÖNEMİN ESTETİK GÜZELLİĞİ KORUNMUŞ DURUMDA
Yolculara "dünyanın sonuna" götüreceklerini vaat eden ayakkabı ve seyahat reklamları yapan solmuş tabelalar. Duvarlarda ve sütunlarda, toz ve nem katmanlarının altında gizlenmiş dönemin estetiği hâlâ görülebiliyor.
Üst kattaki gidiş salonu boş, ancak koltuklar hâlâ yerli yerinde. Tasarımları, o dönemden bir bilim kurgu film setini andırıyor. Ancak her yer toz ve kuş pislikleriyle kaplı.
HAVALİMANI İÇİN YAPILAN GÖRÜŞMELER SONUÇ VERMEDİ
Kıbrıs'taki Birleşmiş Milletler barış gücü sözcüsü, havalimanını "zamanın gerçekten durduğu" bir yer olarak tanımlıyor. Havalimanını yeniden açıp restore etmek veya bölgeyi genel kabul görmüş bir şekilde geliştirmek için zaman zaman bir anlaşmaya varma girişimlerinde bulunulduğunu, ancak bu girişimlerin hiçbirinin somut bir sonuç vermediğini ve bu nedenle bozulmanın yavaş ama istikrarlı bir şekilde bugünkü haline doğru ilerlediğini belirtiyor.
Terminalin içinden çekilen görüntüler, pistte kurşun delikleri olan tek bir uçak ve tampon bölgeyi çevreleyen siyasi gerçeklik, havalimanını Kıbrıs sorununun en güçlü sembollerinden biri haline getiriyor.