Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) kasım ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladı. Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarını içeren açlık sınırı kasımda 20.562 TL oldu. Böylece açlık sınırı 17.002 TL’lik asgari ücreti 3.560 lira aştı.

Gıda harcamasını ve diğer ihtiyaçları kapsayan yoksulluk sınırı da 66.976 TL’ye yükseldi. Böylece yoksulluk sınırı asgari ücretin neredeyse 4 katına ulaştı. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti de 26.712 liraya çıktı.

Gıda fiyatlarındaki yükseliş, yıllık bazda da yüzde 46.60’ı buldu. Asgari ücret ile açlık sınırı arasındaki fark giderek açılırken, gözler ise yeni yılda belirlenecek asgari ücrete çevrildi. Bu konuda açıklamalarda bulunan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, asgari ücret zammının hedeflenen değil gerçekleşen enflasyona göre belirlenmesi gerektiğine işaret ederek, “Ücretli çalışanlar enflasyonun nedeni değil mağdurudur” dedi.

"TOPLUM MUTLU OLMAZ"

10 Aralık’ta başlayacak asgari ücret görüşmeleriyle ilgiliyse Atalay, şöyle konuştu:

“2025’teki asgari ücretin işçinin ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal şartlarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir düzeyde olması gerekiyor. Bu rakamı arkadaşlarımız ilerleyen günlerde tespit edecek. Bu rakam Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun önüne gelecek ve ardından kamuoyuyla paylaşılacak.”  “Bazı çevrelerin dile getirdiği, ortadaki dolaşan rakamları kabul etmek mümkün değil” ifadelerini kullanan Atalay,  “O rakamlar toplumu mutlu edecek rakamlar değil” diye konuştu.

KOMİSYONDAKİ İŞÇİLER KONUŞTU

Komisyona katılacak aşçı, kuaför, taşeron işçi ve basın mensubu, pazarlık masasında asgari ücretlilerin sesi olacak. Komisyonda hem taşeron işçilerin hem de asgari ücretlilerin sesi olacağını ifade eden Durmuş Öztürk, çalışanların yaşam şartlarını iyileştirecek bir rakam istediklerini dile getirdi.

Kuaför Nihan Koçak da evinin kira olduğunu belirterek, “Eşimden 5 yıl önce ayrıldım. Çocuklarımla birlikte yaşam mücadelesi veriyorum, çok zorlanıyorum” diye konuştu. Basın mensubu Sezer Özseven ise üç yıldır gazetecilik yaptığını, maaşının asgari ücret seviyesinde olduğunu söyledi. Aşçı Selma Sayın da “Geçim koşullarının iyileşmesi için iyi bir asgari ücret 
rakamı istiyoruz” dedi.