Memura, işçiye gelince yılda bir kere zam... Mazota 24 saatte iki zam... Yahu bırak iki yakıt alımı arasını, güneş iki defa doğmadan zam mı gelir? Geldi valla! Litresi iki rabia yan yana... Tam 44 lira!

Aslında akaryakıt almıyoruz, biz vergi veriyoruz devlet jest olarak bize akaryakıt ikram ediyor. İşin güzeli öyle bir ayarladılar ki sistemi, ne yapsan enflasyona yansımıyor.

★★★

Belki de şahlanmış ekonomiyi biraz olsun dizginlemeye çalışıyorlar. Başka bir ihtimal toplu taşımayı teşvik etmek için yapılıyorlar. Bütün amaç yakıt tüketimini azaltarak çevreyi korumak olsa gerek...

Yoksa insan oturur düşünür, biz bu zammı yapıyoruz ama halk bunu ödeyebilir mi? Çok mu yüklendik, vergiler fazla mı geldi?

★★★

Zira mazota yapılan zam değil güncelleme... Az bile... Daha sekiz ay önce soruldu millete koşa koşa gitti, bastı ampule... Vatandaş mutlu mesutsa bana ne?

Buyurun o zaman sizi şöyle içeriye alalım... Milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde dış mihraklara atılmış bir tokat olan bu zamların doya doya tadını çıkartın.

★★★

Oysa Amerikan ekonomisini çökertmek üzereydik. Doların dünyadaki tahtı sallanıyordu. Adamlar şaşırmış ne yapacaklarını bilemiyordu.

Mitinglerde tam bu anlatılırken, zam yine bize geldi iyi mi? Gelsin! Büyük ülke olmak bunu gerektirir. Gıkını çıkartan bizden değildir.

★★★

Sahi, “Niye zam yapıyorsunuz da kamu da tasarruf önlemleri almıyorsunuz?” diye sorsalar ne cevap verecekler acaba? Para lazımsa devlet harcamalarını kıssa... O olmaz ama!

Onun yerine; uluslararası belirsizlikten kaynaklanan ortamın Türkiye ekonomisi üzerinde yarattığı olumsuz tesirler denilir, zamlara devam edilir.

★★★

Sorsan Avrupa’dan ucuzuz hâlâ... Ucuz ama bize mi ucuz? Euro kazanıp ziyarete gelene mi? Ucuz deyip mazotu Euro’ya çeviriyorsan bir zahmet asgari ücreti ve maaşları da Euro’ya çevireceksin.

Ya da “tamam mazot pahalı değil ama biz ekonomiyi bitirdik bu sebeple siz fakirsiniz” diyeceksin. Verelim 17 bin lira asgari ücreti hadi bir ay geçinsin... O iki lirayı da eklesin.

★★★

Ekonomi bağıra bağıra buralara kadar geldi... Algı yönetimi, şov yapmakla olsaydı bu işler, dünyada fakir ülke kalmazdı.

Toplamda 22 kişinin oynadığı futbol maçını bile saha içerisindeki dört hakem ve VAR odasında iki hakem ve iki gözlemci hep birlikte yönetiyor. Ne var ki 86 milyon kişilik ülkeyi tek kişi yönetmeye çalışınca böyle oluyor!