Texas Eyalet Üniversitesi profesörü ve Orta Çağda Dışkı kitabının yazarı Susan Morrison'a göre, Kutsal Pislik ve Chaucer'in Fecopoetics eserlerini anlamak zor olabilir, çünkü o dönemde kullanılan temizlik malzemeleri tamamen organik materyallerdi ve bu nedenle zamanla yok oluyordu.
Buna rağmen, bazı uzmanlar, tuvalet kağıdının olası öncüllerini sadece sanat ve edebiyatla sınırlı tutmakla kalmamış, aynı zamanda dışkı kalıntıları gibi gerçek örneklerde de bulmayı başarmışlardır. Bu örnekler, tarih boyunca farklı kültürlerin temizlik yöntemlerini ve tuvalet kağıdının evrimini daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır.
Journal of Archaeological Science: Reports dergisinde yayınlanan araştırmalar, kar veya el gibi bilinen örneklerin yanı sıra, 2000 yıl önce Çin'de kumaş parçalarına sarılmış tahta veya bambu çubukların da temizlik için kullanıldığını ortaya koydu.
Japonya'da, MS 8. yüzyılda Çinlilerin "icat ettiği" nesnelere benzer nesneler kullanılmış, ancak bu nesnelere chuugi adı verilmiştir. Diğer yanda, M.Ö. 332 ile MS 642 yılları arasında Yunanlılar ve Romalılar, hamamlarda ortak kullanım için bulunan ve bir kovaya batırıldıktan sonra düzenli olarak akan su ile yıkanan süngerli tahta bir çubuk olan tersorium adı verilen benzer bir ürünü kullanmışlardır. Ancak bazı bilim insanlarına göre tersorium, kişinin mahrem yerlerini temizlemek için değil, banyoları temizlemek amacıyla kullanılan bir cihazdı.
Arkeologlar, dışkı kalıntılarıyla keşfedilen veya bazı antik vazoların üzerine boyanmış pessoi adı verilen oval veya dairesel seramik parçalarından da bahsetmektedir. Yunanlılar ise, üzerinde amansız düşmanlarının isimleri yazılı olan seramik parçalarına, yani ostrakalara sahipti. Ancak bu malzemelerin en büyük sorunu, cildi tahriş edebilmesidir.
Peki, önceki dönemlerde nasıl bir yöntem izleniyordu? Arkeologlar ve tarihçilere göre, basit sudan yapraklara, çimene, yosuna, samana, hayvan derilerine, kumaşa ve daha birçok malzemeye kadar pek çok farklı araç kullanılıyordu.