Okmeydanı’nda 2014 yılında bir yakınının cenaze törenine katılmak için gittiği cemevinin avlusunda polisin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Uğur Kurt'un ölümüne ilişikin davada 10 yıl sonra ikinci kez karar çıktı. 

Daha önce ihi hal indirimiyle 12 bin 100 lira para cezasına çarptırılan polis Sezgin K., Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararı sonrasında yeniden görülen davada "Taksirle öldürme suçundan" 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanık S.K, maktul Uğur Kurt'un ailesi ile taraf avukatları katıldı. 

"BİR DAHA BABASINI GÖREMEYECEK OLAN OĞLUM İÇİN ADALET İSTİYORUM"

Uğur Kurt'un eşi Narin Kurt "Suçsuz bir insana rastgele silahla ateş ederek ölümüne sebep olduğu için adalet istiyorum. Oğlunun acısına dayanamayıp vefat eden kayınpederim ve kayınvalidem ile bir daha babasını göremeyecek oğlum için adalet istiyorum." dedi. 

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile bazı partililerin de izleyici olarak takip ettiği duruşmada savunma yapan Kurt ailesinin avukatlarından Turgut Kazan, basit taksir üzerinden hüküm kurulamayacağını savunarak, sanığın olay anında atış hedefinden sapma olabileceğini öngörmesi gerektiğini söyledi. 

Sanık polis memuru S.K. ise takdiri mahkemeye bıraktığını, başka bir şey söylemek istemediğini belirtti. 

BİR KEZ DAHA İYİ HAL İNDİRİMİ

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, "taksirle ölüme neden olma" suçundan daha önce kurduğu hükmü, AYM'nin "hak ihlali" kararı kapsamında iptal etti. 

Suç vasfına yönelik karar verme görevinin AYM'ye ait olmadığı ve bu yönde bir "hak ihlali" kararı verilmediği vurgusu yapan heyet, "taksirle ölüme neden olma" suçunun işleniş şekli, özellikleri, sanığın kusur durumu ve AYM'nin "hak ihlali" kararının gözetildiğini belirtti. 

Tüm bu hususlara göre sanığa ceza maddesindeki alt sınırdan uzaklaşarak 3 yıl hapis cezası öngören mahkeme heyeti, duruşmalardaki tutum ve davranışlarını takdiri indirim nedeni kabul ettiği sanığın cezasını 1/6 oranında indirimle 2 yıl 6 aya düşürdü. 

"BEN BU SONUCU KABUL ETMİYORUM"

Duruşmanın ardından basın mensuplarına açıklama yapan Narin Kurt, "Bir insanın hayatının, bir çocuğun babasız bırakılmasının, bir anne-babanın kanser olup ölmesine sebep olunmasının karşılığı 2 yıl 6 ay olamaz. Bu sonuç kimin vicdanını rahatsız ediyorsa herkes bu davayı üstlensin. Ben bu davayı devam ettireceğim, sonucu kabul etmiyorum." sözleriyle karara tepki gösterdi. 

NE OLMUŞTU? 

Uğur Kurt, 22 Mayıs 2014'teki bir yakınının cenaze törenine katılmak için Okmeydanı Cemevi'nde bulunduğu sırada bölgede çıkan olay çıkımış ve polisin silahından çıkan kurşunun başına isabet eden sonucu yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, sanık polis memuru  Sezgin K. hakkında "taksirle öldürme" suçundan 6 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.

"TAKİSRLE DEĞİL KASTEN ÖLDÜRME"

Dosyanın gönderildiği İstanbul 85. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın "taksirle öldürme" değil, "kasten öldürme" suçundan yargılanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, sanığın "olası kastla öldürmek" suçundan 20 ila 25 yıl arasında değişen hapis cezasını öngören hükme göre yargılanmasını istemişti.

Dava dosyası, istenen cezanın ağır ceza kapsamında olması nedeniyle İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.

ÖNCE İYİ HAL İNDİRİMİ SONRA PARA CEZASI

Yargılama sırasında esas hakkındaki görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın olası kastla hareket edip Uğur Kurt'un silahla ölümüne sebebiyet verme suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etmişti.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanığa "taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıl hapis cezası vermişti. Duruşmadaki tutum ve davranışlarını lehine takdiri indirim nedeni kabul ederek sanığın cezasını 1 yıl 8 aya indiren mahkeme, bunu da 605 gün karşılığı 12 bin 100 lira adli para cezasına çevirmişti.

AYM 'YAŞAM HAKKININ İHLALİ' DEDİ

Kararın ardından Uğur Kurt'un eşi Narin Kurt'un başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi, "maktulün yaşam hakkının ihlal edildiğine" karar vererek sanığın yeniden yargılanmasına hükmetmişti.