Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin İl Başkanlığının açılışını yapmak ve konferans vermek için geldiği Erzurum'da gündemi değerlendirdi. 

Erzurum’da Karskapı Şehitliği’ni ziyaret eden, esnaf gezisi ve ziyaretlerde bulunan Özdağ, Atatürk Evi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özdağ, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'i, TBMM'deki bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmadan dolayı sert bir dille eleştirerek, "Milli Eğitim Bakanı Türkiye için bir güvenlik sorunu haline gelmiştir" dedi. 

"OKULLARI MEDRESELEŞTİRİYOR"

Ümit Özdağ, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in okulları medreseleştirdiğini ifade ederek şunları söyledi:

* "Biz çocuklarımızı okullara 21. yüzyılda Alman, Fransız, İngiliz, Japon, Güney Koreli, Rus yaşıtları ile yarışabilecek bir donanıma sahip olsunlar, daha güzel daha güçlü bir Türkiye için üretimde bulunsunlar, öğrenilebilecek teknolojiyi öğrensinler diye yolluyoruz. Ama Milli Eğitim Bakanı, bu görevini yerine getirmeyip aksine okulları medreseleştiriyor. Nasıl bir eğitim aldığı belli olmayan, pedegojik formasyona sahip olmayan tarikat ve cemaat mensuplarını okullara sokuyor ve  çocuklarımız çok net söylüyorum bu faaliyetleri ile deizme ve ataizme itecektir."

"AYNI ÇALIŞMAYI FETÖ İLE DE YAPTILAR, FETÖ DAĞA ÇIKMADI AMA..."

Özdağ, AKP hükümetinin buna benzer çalışmaları bir zamanlar FETÖ ile de yaptığını da anlatarak, "Milli Eğitim Bakanı diyor ki, 'Biz onların dağa çıkmasını  bu sayede engelliyoruz.' Milli Eğitim Bakanlığının, devletin görevi zaten çocukların iyi yetişmesi ve kimsenin dağa çıkmamasıdır. Bu tarikat ve cemaatlerin Milli Eğitim Bakanı tarafından verilen görevi olamaz. Aynı çalışmayı FETÖ ile de yaptılar. FETÖ dağa çıkmadı ama ne yazık ki teslim ettikleri Türk Silahlı Kuvvetlerinin karargahlarından çıkarak Türk halkına ateş açtı, parlamentoyu bombaladı. Sadece Milli Eğitim Bakanı değil, saray rejimi de Türkiye'nin bir felakete sürüklendiğini görmemezlikten gelmeye çalışıyor" diye konuştu.

"BU UNSURLAR ARACILIĞI İLE TÜRKİYE BİR İÇ ÇATIŞMAYA HAZIRLIYORLAR"

2011 yılından itibaren Orta Doğu'nun değişik ülkelerinden Türkiye'ye giren cihatçı ve selefi unsurların ülkeyi bir iç çatışmaya hazırladıklarını ileri süren Ümit Özdağ, çarpıcı iddialarda bulundu. Özdağ, şunları söyledi:

* "Türkiye'ye giren cihatçı ve selefi unsurlar, cemaat ve tarikatların yapısını değiştirmişler, dünyaya bakışlarını ve fikri duruşlarını dönüştürmüşlerdir. İngilizlerin Orta Doğuda bulundukları dönemde İslam dininin içine enjekte ettikleri olumsuz unsurlar tarafından şekillendirilen bir İslam anlayışını son 10 senede Türkiye'deki cemaat ve tarikatların hemen hepsine aşılamışlardır. Bu, Türkiye'yi bu unsurlar aracılığı ile bir iç çatışmaya götürmenin ön hazırlığıdır. Bunun altını çizerek söylüyorum, Artık uyanın... 

* İçişleri Bakanlığı'nın bundan altı ay önce başlattığı bir çalışma olduğunu biliyorum. Sağolsunlar aklı başında olan bürokratların bir çalışma başlattığını duydum. Bir akademisyen arkadaşı seçmişler bununla ilgili... Ama çok geç kalıyorsunuz emperyalizm Türkiye'yi bir iç çatışmaya sürüklemek için aynen FETÖ'nün denediği gibi yeni bir yol haritası üzerinden hareket ediyor. Türkiye çok tehlikeli bıçak sırtı bir süreçten geçmektedir. Milli Eğitim Bakanı bu sürecin aymaz politikaları ile parçası olmaktadır. Onun için milli güvenlik tehdididir bu zat."

"BU BİR AKIL TUTULMASIDIR, BU BİR DEVLET KRİZİDİR..."

Ümit Özdağ, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) dün, cezaevindeki Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı vermesi ile ilgili bir soruyu ise şöyle cevapladı:

* "Anayasa diyor k, 'Anayasa Mahkemesi'nin kararı geçerlidir.' Yargıtay bilerek suç işliyor. Eğer Yargıtay bu tutumunda devam eder, Anayasayı çiğnemeye devam eder ise yarın vatandaşlardan da yasalara ve anayasaya uymasını bekleyemezler. Bu bir akıl tutulmasıdır, bu bir devlet krizidir. Bazı yasalar yanlış olsa bile yasa oldukları için kaldırılana kadar uygulanmak zorundadır. Biz de Anayasa Mahkemesi'nin birçok kararını beğenmiyoruz ama her beğenmediğimiz karara karşı çıkar ve uygulamıyoruz dersek devlet nasıl yürür? Onun için Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi ve 13'üncü Ağır Ceza çok ağır bir hata yapmaktadır."