Ünlü oyuncu, bu yoğunluğun nedeninin Netflix’te yayımlanan komedi dizisi Running Point’in prömiyeri ve yılbaşında vizyona girecek müzikal biyografi filmi Song Sung Blue olduğunu belirtti. Hudson, “Kişisel olarak söylemeliyim ki, yirmili yaşlarımdan beri bu kadar yoğun olduğumu hatırlamıyorum. Oldukça ilginç bir dönem” ifadelerini kullandı.
'YANIT BEKLEYEN HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAYABİLİR'
Yoğun çalışma temposu içinde dijital iletişime yaklaşımını değiştirdiğini anlatan Hudson, e‑postadan açıkça hoşlanmadığını söyledi. “İnsanlara dürüstçe söylüyorum, e‑postadan nefret ediyorum. Günde bin tane e‑postaya bakmak istemiyorum. Günümü mahvediyor” diyen oyuncu, e‑postayla yanıt bekleyenlerin hayal kırıklığına uğrayabileceğini de ekledi.

Hudson, e‑postaların kendisi için etkili bir iletişim yöntemi olmadığını vurgulayarak, “Bana e‑posta atıp bunu okuyacağımı düşünüyorsanız, bol şans” sözleriyle telefonla konuşmayı tercih ettiğini dile getirdi. Üç çocuk annesi olan oyuncu, birden fazla işi ve aile hayatını dengelerken e‑posta kültürünün sürekli erişilebilir olma beklentisi yarattığını söyledi.
Hafta sonları bile e‑postalara yanıt verilmesinin beklendiğini belirten Hudson, biriken yüzlerce mesajın yanıtlanmasının günler alabileceğini ifade etti. Bu nedenle e‑postayı tamamen devre dışı bıraktığını söyleyen oyuncu, yaratıcı zihninin bu yoğunlukla başa çıkamadığını belirtti.