Uykuya dalmak üzereyken veya yeni dalarken karşılaşılan ve genellikle oldukça tuhaf ve anlamasız hissedilen ani sıçramalar, hipnik seğirmeler olarak adlandırılıyor.

Hipnagogik sarsıntılar ya da uyku başlangıçları olarak da adlandırılan bu sıçramalar, uykuya dalarken oluşan istemsiz kas kasılmalarıdır. Bu kasılmalar, vücudun herhangi bir yerinde meydana gelebilir, ancak genellikle kol ve bacaklarda daha belirgin hissedilir. Sıçramaların şiddeti ise değişkendir. Bazen kişi uyandığına bile fark etmez, bazen ise hem kendisi hem de yanındaki kişi bu hareketi net bir şekilde hissedebilir.

Hipnik seğirmeler oldukça yaygındır insanların yaklaşık yüzde 80’i zaman zaman bu deneyimi yaşar. Bu sıçramalarla birlikte, bazı kişiler parlak ışıklar görme, düşme hissi, yüksek sesler duyma ya da rüya görme gibi durumlar da deneyimleyebilir.

PEKİ BU DURUM ZARARLI MI?

Bilim insanlarına göre, uykuya geçiş sırasında yaşanan bu sıçramalar zararsızdır ve herhangi bir sağlık sorununa yol açmaz. Ancak, bu sıçramaların kesin nedeni bilinmemekle birlikte bazı teoriler vardır. Örneğin, stres, kaygı, aşırı kafein veya nikotin tüketimi, sıçramaların meydana gelme olasılığını artırabilir. Ayrıca yeterince uyumamak da bu durumu tetikleyebilir. Kaslar, uykuya geçiş aşamasında yavaşça gevşemeye başlar ve beyin, bu gevşemeyi vücudun bir yerden düşüyormuş gibi algılayabilir. Bu durumda, hipnik seğirmeler oluşabilir.
Özetle, ani sıçramalar (hipnik seğirmeler) her 10 kişiden 8’inin yaşadığı bir durumdur. Uzmanlar, bunun tehlikeli olmadığını ve tedavi gerektirmediğini belirtmektedir.