Yıl 2021.
Erdoğan kürsülere çıkmıştı, yine bol kepçe vaatlerde bulunuyordu:
“Türkiye’nin uzay programı başladı. En önemli hedefimiz Cumhuriyet’in 100. yılında Ay’a ilk teması gerçekleştirmektir. İnşallah Ay’a gidiyoruz. Bu hedefi iki aşamalı olarak tamamlamayı düşünüyoruz. İlk aşamada 2023 sonunda kendi milli roketimizle Ay’a ulaşarak sert iniş gerçekleştireceğiz.
Amacımız bir Türk vatandaşını uzaya göndermek.
Bunu turistik bir gezi olarak değil, gelecek nesillere yol gösterecek bir bilim misyonu olarak tasarlıyoruz...
Çılgın Türk’ler geliyor diyorlar.”
★★★
Bu haber çok önemli idi!..
Ve yandaş medyada derhal manşet olmuştu...
Boru değil bu, kendi roketimizi üretip Ay’a gönderecektik. Bu işin gerçekleşmesine, 2023’e şunun şurasında iki yıl kalmıştı ve göz açıp kapayana kadar geçerdi.
Cumhurbaşkanı bunları söyler de Sanayi ve Teknoloji (eski) Bakanı Mustafa Varank durur mu, o da konuştu.
15 Şubat 2021 tarihli Milliyet gazetesinde yer alan şu sözlerine bakalım...
İddialı sözlerini gazetenin ilişikteki kupüründen okuyabilirsiniz.
★★★
Sevgili okurlarım, 85 milyonluk bir ülke, koskoca Türkiye Cumhuriyeti böyle palavralarla, pembe hülyalarla uyutulmak isteniyor...
Ve bunu her konuda her gün yapıyorlar.
İşin içyüzünü ve acı gerçeklerini ise günlük yaşantımızda her gün izlemek zorunda kalıyoruz.
Türkiye değil, enflasyon uzaya çıktı!
Aksi takdirde ilk Türk astronotunun şu sıralarda Ay’a ayak basmış ya da basacak olması gerekirdi!
★★★
Ama haklarını verelim, bunların propaganda makinesi epeyce verimli çalışıyor...
Cumhuriyet’in 100. yılını bahane edip piyasaya yeni bir kavram sürdüler:
“Türkiye’nin yüzyılı başlıyor.”
Biz göremeyiz ama bu öyle bir yüz yıl olacak ki bütün dünyanın dudakları uçuklayacak!
Al sana yeni bir palavra daha...
Neyse, zaman artık gelmiş durumda.
Bizim haberimiz olmasa da astronotumuz ve roketlerimiz belki hazırdır.
Güzel bir sürprizdir. En geç bir ay içerisinde bunları Ay’a indirmiş olur ve gurur duyarız!
Daha nice başarı dileklerimle!
