Kazılar, 13. ile 15. yüzyıllar arasında İspanya’nın merkezinde bulunan Zorita de los Canes Kalesi'nde, Calatrava Tarikatı’na ait mezarlık alanında gerçekleştirildi. Bu tarikat, hem dini hem askeri görevleri olan şövalyelerden oluşuyordu. 2014-2019 yılları arasında yapılan kazılarda şiddetli ölümlere işaret eden çok sayıda iskelet ortaya çıkarıldı. Ancak bu iskeletlerden biri, özellikle olağanüstü uzamış kafatası nedeniyle dikkat çekti.

'BÖYLESİNİ DAHA ÖNCE GÖRMEDİM'

Kazı ekibinden biyolojik antropolog Carme Rissech, Live Science’a yaptığı açıklamada “Böyle bir kafatası daha önce hiç görmemiştim, hele ki bir şövalyeye ait olanını” dedi. Araştırmanın sonuçları, 3 Ekim’de Heritage dergisinde yayımlandı.

İskeletin detaylı incelemesi, adamın ölüm sırasında orta yaşlı (40’larının ortası ila sonu) olduğunu ve yaşamı boyunca oldukça aktif bir bedensel yapıya sahip olduğunu ortaya koydu. Ancak araştırmacılar, üç kafatası dikişinin erken yaşta kapanmış olduğunu fark etti. Bu durum, craniosynostosis adı verilen ve beyin ve kafatası gelişimini olumsuz etkileyen bir durumu işaret ediyor.

Normalde bebeklerin kafatasındaki dikişler doğumdan sonra uzun yıllar boyunca açık kalır, böylece beyin büyümeye devam edebilir. Ancak bu dikişlerin erken kapanması durumunda, beyin baskı altında kalabilir ve ciddi komplikasyonlar gelişebilir. Günümüzde bu durum cerrahi müdahaleyle tedavi edilebilse de, Ortaçağ’da böyle bir imkan yoktu.

Araştırmacılar, adamın yalnızca kafatasında deformasyon bulunmasına dayanarak, bu durumun Crouzon sendromu olabileceğini düşünüyor. Bu genetik bozukluk, genellikle çocuk yaşta teşhis edilir ve ileri derecede kafa şekli bozukluğu, gözlerin dışa fırlaması, küçük çene ve işitme kaybı gibi belirtilerle kendini gösterir. Yine de bilişsel fonksiyonlar çoğu vakada normaldir.

Çalışma, bu sendromun arkeolojik örneklerde çok nadir rastlandığını ve bu bireyin cerrahi müdahale olmadan yetişkinliğe ulaşmasının şaşırtıcı olduğunu vurguluyor. Rissech ve ekibi, tanıyı kesinleştirmek için genetik analiz gerektiğini de belirtti.

Kafatasındaki bıçak izleri ve diğer fiziksel yaralanmalar ise bu adamın savaşta ölmüş olabileceğine işaret ediyor. Araştırmacılar, “Kemiklerdeki aktif yaşam izleri, bir savaşçının yaşam tarzıyla uyumlu olabilir” ifadelerine yer verdi.