Kendine has tarzı ile sinema dünyasında ayrı bir yere sahip olan ünlü yönetmen Wes Anderson, nihayet ilk Oscar'ını kazandı.
Şeker Henry'nin İnanılmaz Öyküsü (The Wonderful Story of Henry Sugar) ile "En İyi Kısa Film" dalında yarışan Anderson, geceden galibiyetle ayrıldı.
Anderson, daha önce yedi defa Oscar'a aday gösterilmişti. Tenenbaum Ailesi (The Royal Tenenbaums), Yükselen Ay Krallığı (Moonrise Kingdom) ve Büyük Budapeşte Oteli (The Grand Budapest Hotel) ile "En İyi Orijinal Senaryo"; Yaman Tilki (Fantastic Mr. Fox) ve Köpek Adası (Isle of Dogs) "En İyi Animasyon Filmi" ve yine Büyük Budapeşte Oteli ile "En İyi Film" ve "En İyi Yönetmen" dallarında day gösterilmişti.
Nihayet Anderson, Oscar'ı Benedict Cumberbatch'in barolünde yer aldığı; Ralph Fiennes, Dev Patel, Ben Kingsley, Richard Ayoade, David Gant ve Jarvis Cocker'ın da eşlik ettiği bir Roald Dahl uyarlamasıyla kazanmayı başardı.
Anderson, kendisi adına okunan açıklamaya göre Almanya'da yeni bir film çekmekte olduğu için ödülü almak üzere Dolby Tiyatrosu'nda yoktu. Issa Rae ve ABD'li komedyen Ramy Youssef, yapımcı adına ödülü kabul etmek için sahnedeyken ünlü yönetmenin açıklamasını okudular:
“Orada olabilseydim (Steven Rales ile birlikte) şu kişilere teşekkür ederdim: Roald Dahl'ın ailesi, Netflix ekibi, Benedict, Ralph, Ben Kingsley, Dev, Richard, Bob, Adam ve Jeremy, John ve Jim, Rich, Jim ve Polly ve daha fazlası.
Ayrıca şunu da derdim: 18 yaşımdayken Texas Üniversitesi'nin koridorunda ders aralarında Owen Wilson'la tanışmamış olsaydım, bu gece kesinlikle bu ödülü alamayacaktım. Ama ne yazık ki Steven ve ben Almanya'dayız. ve yarın sabah erkenden yeni filmimizin çekimlerine başlıyoruz, o yüzden aslında ödülü alamadım ya da bunları söyleme şansım olmadı.”