Geçtiğimiz hafta düzenlenen ödül gecesinde “Yılın Oyunu” dahil olmak üzere pek çok ödülü toplayan yapımın, üretim sürecinde yapay zeka teknolojilerinden faydalandığı resmen doğrulandı. Bu açıklama, Meurisse’in daha önce El País dergisine verdiği bir röportajın yeniden gündeme taşınmasıyla ortaya çıktı.
François Meurisse, söz konusu röportajda oyunda “bir miktar yapay zeka kullanıldığını ancak bunun sınırlı kaldığını” belirtiyor. Ancak bu ifadenin ödüllerin hemen ardından yeniden dolaşıma girmesi, Clair Obscur: Expedition 33 için yeni bir tartışma başlatmış oldu.
Oyunun piyasaya çıkışından sonra bazı oyuncular, tanıtım sürecinde kullanılan görsellerin yapay zeka ile üretildiğini fark etmişti. Görseller sonradan değiştirilmiş olsa da, yapay zekanın başka hangi alanlarda kullanıldığı hâlâ merak konusu. Meurisse, bu teknolojinin stüdyoya daha önce “hayal bile edilemeyecek” şeyler yapma fırsatı sunduğunu ifade ediyor.
Yine de pek çok oyuncu ve eleştirmen, oyunun övgüyle karşılanan karakter tasarımları ve seslendirme alanlarında yapay zekaya dair net bir işaret olmadığını belirtiyor. Bu yönler, oyunun en güçlü tarafları olarak öne çıkıyor.
Topluluk ise ikiye bölünmüş durumda. Bir kısım oyuncu, bu yapay zeka kullanımının oyunun aldığı “Yılın Oyunu” unvanını sorgulanabilir hâle getirdiğini savunurken, diğer kesim, düşük bütçeli stüdyoların bu teknolojiler sayesinde daha büyük yapımlarla rekabet edebilmesini olumlu buluyor.
Nitekim, Clair Obscur: Expedition 33’ün bütçesi 10 milyon doların altında. Buna karşılık Final Fantasy 7 gibi büyük AAA projeler, çok daha yüksek maliyetlerle geliştiriliyor. Bu da bağımsız stüdyoların yapay zekayı bir “dengeleyici güç” olarak görmesine neden oluyor.
İşin ironik yanı ise, oyundaki Maelle karakterini seslendiren Jennifer English’in sektörde artan yapay zeka kullanımına karşı çıkan isimlerden biri olması. Buna karşın, Capcom ve Larian gibi büyük stüdyolar ise yapay zekanın özellikle arka plan tasarımı ve fikir üretimi gibi alanlarda zaman kazandırdığını savunuyor.