Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu TİP milletvekili Can Atalay hakkında verdiği ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını belirterek, karara uymadı. Bu karara siyasilerden art arda tepkiler geldi.
ART ARDA AÇIKLAMALAR
CHP lideri Özgür Özel: Bu işbilmez hükümet, ülkemizi hukukun işlemediği, anayasanın tanınmadığı bir muz cumhuriyetine çevirdi. Yargıtay'ın kararına karşı anayasayı savunmayı ısrarla sürdüreceğiz. Yarın toplanacak Parti Meclisimizde konuyu özel gündem olarak ele alacak ve bundan sonraki mücadele hattımızı belirleyeceğiz.
İYİ Parti lideri Meral Akşener: İktidarın ülkemizde sebep olduğu anayasal demokrasi yoksunluğu, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay kararını reddetmesiyle birlikte bir anayasal devlet krizine dönüşmüştü. Bugün tekraren Anayasa Mahkemesi kararının tanınmamasının ilanıyla görüyoruz ki; bu krizi çözmekle yetkili olan ve çözeceğini beyan eden Sayın Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı görevini yerine getirmesi bile bir kriz hâline gelmiş... Yani artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde; Hukuk devleti niteliğini korumak için yetki kullanımı yasak! Ama her türlü krizi çıkartmak serbest! Anayasa Mahkemesi'nin anayasayı uygulatması yasak! Ama Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin anayasayı çiğnemesi serbest! Yargı mensupları için Ak Partiliye dokunmak yasak! Ama iktidarın hedef gösterdiği herkesi tutuklamak serbest! Ezcümle; hukuk yasak, gayrimeşruluk serbest!
TİP Başkanı Erkan Baş: Bu bir darbedir. Sırtına yargıç cübbesi giymiş, yüzüne hakim maskesi takmış bir grup şahıs hukukla, yasayla, anayasa ile hiç ilgisi olmayan sözde kararlar alarak açıkça halk iradesine, anayasanın açık hükmüne karşı ısrarlı bir başkaldırı eylemi içinde. Tüm muhalefet partilerine çağrı yapıyorum: TİP milletvekili sayısı olağanüstü toplantı için yeterli değil ancak hep birlikte talep edersek bunu yapabiliriz. Meclis, iradesine karşı bir gasp girişimine karşı toplanmayacaksa ne zaman toplanacak? Meclis, kendisine yapılacakları anayasaya uymama çağrısıyla dikte edenlere karşı halk iradesine sahip çıkmayacaksa ne zaman toplanacak.
Türkiye İşçi Partisi: Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Hatay Mv. Can Atalay hakkındaki kararı, Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğu sandıkla sağlayamayan Saray Rejimi’nin Anayasa’yı fiilen ortadan kaldırdığının ilanıdır. Bu bir yargı kararı değildir. Darbedir! Darbeye ve darbecilere geçit vermeyeceğiz!"
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, AYM'nin Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği kararı yok sayması, ülkemizin temel direği olan anayasal düzeni ilga etmeye yönelik bir darbedir. Bizler, "Her koşulda ve herkes için adalet." diyoruz. Siyasi olarak düşüncelerimiz farklı olsa da, Yargıtay'ın Can Atalay'a karşı kararını tasvip etmiyoruz. Yasalar, kişilere göre şekillenemezler ve herkese karşı eşit olmak zorundadırlar. Hukuku siyasete alet eden siyasiler ve onların kullanışlı aparatı haline gelen hukuk insanları; toplumların ve devletlerin temeli olan adaleti kökünden sarsmakla ülkemizin bekasını tehlikeye atmaktadır. Ölçü, birilerinin keyfi tutumları değil; adaletin kendisidir. Bugün kendilerini ölçü olarak görenler, er veya geç bozdukları kantarla tartılacaklardır.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: Türkiye'nin hukuk devleti olma vasfını yitirmesi, Yargıtay üyelerinin eliyle gerçekleşmektedir. İktidarı bu skandala karşı çıkmaya, sorumluluk almaya davet ediyorum.
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu: Bir yüksek mahkemenin diğer yüksek mahkemeyi mahkemeye vermesi hukuk tarihine geçecek trajikomik bir nitelik taşımaktadır. AYM ile Yargıtay 3.Ceza Mahkemesi arasındaki kriz hangi açıdan bakılırsa bakılsın herhangi bir hukuk yorum farklılığının çok ötesinde boyutlar taşımakta ve yaşanan devlet krizini derinleştirmektedir. Önce hukuksuzlaşma sonra da anayasasızlaşma sürçeleri ile otoriterleşme tahkim edilmek istenmektedir. Başta yargı mensupları ve siyaset kurumu olmak üzere herkesi şu gerçek konusunda uyarıyorum: Hukuk kaosu toplumsal kaosu tetikler. Toplumu daha fazla germeyin.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce: Milletin arasına nifak sokmak da üst mahkemeleri birbirine düşürmek de ateşle oynamaktır. OY-NA-MA!
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır: Yargıtay’ın gerekçeli kararı akıl ve izandan yoksundur! 16’ncı sayfada skandal ifadeler yer alıyor! Maalesef bu kararda, Anayasa Mahkemesi’nin söylemleriyle terör örgütlerinin söylemlerini eşdeğer tutan kirli bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bu kararı veren Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’ni terör örgütüyle eş tutarak nereye varmak istemektedir?
TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca: Bu ülkede adalet ‘yok’ değil, artık ‘hiç’ hükmünde! Yargıtay'ın Can Atalay kararı antidemokratik ligde Türkiye'yi zirveye taşıyor. Üstelik yine kritik bir kararı, ‘yan’daş gazetelerden öğreniyoruz. İktidar blokuyla bütünleşen yargının siyasal ajitasyon içeren kararı, kriz anında bir kez daha ‘son çare’ olarak yine özgürlüğü, siyasal temsili kısıtlamaya giden yola tevessül ederek hukukun bütünlüklü çöküşünün önünü açıyor. Bir kez daha söylüyoruz. Can'ın yeri bizim yanımız.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu: Bir insanı silah zoruyla zorla özgürlüğünden mahrum etmekle Anayasa Mahkemesi kararına rağmen tahliye etmeyerek özgürlüğünden mahrum bırakmak arasında büyük fark var. Birincisi ‘hürriyeti tahdit’ suçu, ikincisi ‘anayasal düzene karşı’ suçtur. Gelinen durum; yargı erkleri arasında görüş ayrılığı değil, Anayasa’yı korumak ve uygulamak zorunda olan yargı kurumunun Anayasa’yı açıkça, bilerek, isteyerek ihlal etmesi ve bunda ısrar etmesidir. Yapılacak tek iş TBMM’nin olağanüstü toplanması ve Anayasa’yı koruyacak bir düzenleme yapmasıdır.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer: Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay kararının uygulanmaması yargıya yapılan çok açık bir darbedir. Anayasamız, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelidir. Devletimizin temellerini korumak ve halkımızın iradesine sahip çıkmak için Can Atalay’ın yanındayız.
CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Yargıtay Üyelerinin, hiçbir kararda imzası olmayan intihalci bir yargıcı Anayasa Mahkemesi üyeliğine layık görmesi bile zaten bu günlerin habercisiydi… Ülkemizde artık hukuk kuralları değil, maalesef orman kanunları benzeri Saray kanunları var.