Muğla’nın Datça ilçesinde yapılmak istenen 270 yat kapasiteli yat limanı projesine karşı düzenlenen basın açıklaması, yat limanının yapılmasını isteyenler tarafından engellenmeye çalışıldı, gerginlik artınca polis güvenlik önlemi aldı.
 
ÇED OLUMLU RAPORU VERİLMİŞTİ

Muğla’nın Datça ilçesinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından ‘Yap-İşlet-Devret’ modeliyle yapılmak istenen 270 yat kapasiteli yat limanı projesine 30 Ocak’ta Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı verilmişti.
Mahkemenin bugün için verdiği bilirkişi inceleme keşfi öncesinde Muğla Çevre Platformu Datça Meclisi ve vatandaşlar öğle saatlerinde basın açıklaması yapmak için bölgeye geldi. Baz vatandaşlar ise basın açıklamasını engellemeye çalışınca gerginlik yaşandı.

BASIN AÇIKLAMASI ENGELLENMEYE ÇALIŞILDI

Polis ekiplerinin güvenlik önlemlerini almasının ardından basın açıklamasını okumaya çalışan MUÇEP Datça Meclisi Gönüllüsü Aydın Bodur’un sözü kesilerek, açıklamayı okuması bir süre engellendi.

"ANLATTIK AMA DİNLETEMEDİK"

“Halkın katılımı toplantılarında, İnceleme-Değerlendirme Komisyonu (İDK) süreçlerinde bu itirazlarımızı anlattık durduk. Valiliğinden Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı’na, Cumhurbaşkanlığı’na kadar yazılı şikayetlerde de bulunduk. Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurularına çıktık. Basın açıklamaları yaptık. Protesto ettik… Dinletemedik!,Datça Yarımadası’nı tamamıyla kültürel ve doğal özellikleriyle çocuklarımıza da miras bırakmak üzere Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan eden Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı, Datça’nın korunması gereken kültürel, tarihi ve doğal özelliklerini maalesef hiçe saymayı tercih etti” ifadelerini kullandı.

BAKANLIK İTİRAZLARI DEĞERLENDİRMEYE ALMADI

Bakanlığın itirazları değerlendirmediğini belirten Bodur, “ “Şimdi yeni bir aşamadayız. Muğla Büyükşehir Belediyesi davacı oldu. Datça Belediyesi davacı oldu. Yaşam savunucuları davacı oldu. Datçalılar davacı oldu. İtirazlarımıza devam ediyoruz. Çünkü zarar görüyoruz: Sadece biz değil, miras bıraktığımızı söylediğimiz çocuklarımız da zarar görüyor. Seçilen alan, korunan alan sınırları içinde; denizin temiz, balığın bol olduğu bir sayfiye alanıydı. Kkıyılarımız, midyesi, sübyesi, denizi havayı temizleyen deniz çayırları, yosunlar tüm canlılar… Az ötede Kent Parkı’mız, Ilıca Göleti’miz, tarihi kalıntılarımız, korunması gereken tüm doğal ve kültürel varlıklarımız hepsi tehdit altında.” diye konuştu.

Bodurm açıklamasını “Projede belirtilen büyüklükte bir Yat Limanı, Topan Adayı, denizdeki balığı nasıl bitirdiyse, Datça’nın denizini de, denizdeki çayırlarını da, tehdit altındaki türlerini de, plajını da, kıyılarını da, tüm ekolojik sisteme verdiği zararlarla çocuklarımızın geleceğini de bitirecek. Bu liman Datça’yı bozar” sözleri ile tamamladı.