İngiliz uyku uzmanı ve psikolog Hope Bastin’e dayandırılan YourTango’ya göre, yatakta hangi tarafta uyuduğunuz, neşenizden gelir düzeyinize kadar pek çok özelliğinizi yansıtıyor. İşte “sol,” “sağ” ve “orta” uyuma pozisyonlarının bilinmeyen yönleri
Sol tarafa yatmak: İyimserlik ve yaratıcılık
Hope Bastin’in araştırmasına göre, yatağın sol tarafında uyuyanlar daha neşeli, özgüvenli ve kriz anlarında soğukkanlı kalabiliyor.
Pozitif tutumları, işleriyle ilgili zorluklara daha dayanıklı yaklaşımlarını destekliyor. 2012’de İngiliz otel zinciri Premier Inn’in 3.000 yetişkin üzerinde yürüttüğü ankette de sol tarafı sevenlerin yüzde 25’ten fazlası genel olarak hayata olumlu bakarken, işlerinden keyif alanların oranı %31’e kadar yükseldi.
Yaratıcılığa yatkın oldukları ve kaygı düzeylerinin daha düşük olduğu da elde edilen veriler arasında.
Sağ tarafa yatmak: Gerçekçilik ve gelir odaklılık
Bastin, yatağın sağ tarafını tercih edenlerin ise ayakları yere basan, kararlarında pragmatik davranan kişiler olduğunu belirtiyor.
Bu grubun daha yüksek gelir elde etme eğiliminde olduğu, ancak işlerinden aldığı tatminin sol tarafa göre daha düşük kaldığı vurgulanıyor.
Premier Inn anketi ayrıca, sağ tarafta uyuyanların girişimci ruha sahip olma ve kendi işini kurma olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
Mobilya üreticisi Sealy’nin 2015 araştırması ise, sağ tarafı seçenlerin içe dönük yapıda ve gece yarısı aktif olmayan “gece kuşu” tipler olduğunu, bira yerine şarap tüketiminden hoşlandıklarını raporladı.
Orta pozisyonda uyumak: Dengeli ve uyumlu karakter
Yatak perakendecisi Zoma’ya göre, yatağın tam ortasında dinlenenler, hayatın iniş çıkışlarına karşı uyumlu, dengeli ve “barış elçisi” özellikleri taşıyor.
Rutinlerine önem veren bu kişiler, yakın çevreleri tarafından sorun çözücü ve destekleyici olarak tanınıyor. Bir başka yatak markası Dreams’ın verileri de, ortada uyuyanların bencil olmadığını, ihtiyaç duyan herkese yardım eli uzattıklarını gösteriyor.