Türkiye genelinde yaklaşık 40 bin PTT adına posta ve tebligat dağıtan postacı, ağırlaşan çalışma koşulları ve düşük ücretler nedeniyle isyan ediyor. Özellikle kent merkezlerinde araç tahsis edilmeden, kilometrelerce yolu yaya olarak kat eden postacılar, hem fiziksel hem ekonomik olarak tükenmiş durumda. Kamusal bir hizmet olan posta dağıtımı, emekçilerin sırtında ağır bir yüke dönüşmüş halde.

YAYA YÜRÜYOR, ÇANTA TAŞIYOR, ÜCRETİ ERİYOR

Postacıların büyük bölümü, günlük dağıtımını yaya olarak yapmak zorunda kalıyor. Çantalar dolusu mektup, tebligat ve kargoyla merdivenler, yokuşlar, site blokları aşan postacılar, her gün onlarca kilometreye varan mesafeler yürüyor. Yağmur, sıcak, soğuk demeden sürdürülen bu tempo, ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Artan e-ticaret hacmine karşın personel sayısının azaltılması, yaya dağıtım yapılan bölgelerde iş yükünü katlıyor. Genişleyen dağıtım alanları ve teslimat baskısı nedeniyle mesailer fiilen uzuyor. Ancak bu yoğunluğun karşılığı ücretlere yansımıyor.

POSTACILARIN SAĞLIĞI TEHLİKEDE

Birçok postacı, kira ve temel ihtiyaçları karşılamakta zorlandığını, ek iş arayışına girdiğini anlatıyor. Postacılar, araç verilmediği ya da yetersiz olduğu için yaya dağıtımın kalıcı hale getirildiğini söylüyor. Gün boyu elde taşınan ağır çantalar, diz, bel ve omurga rahatsızlıklarını yaygınlaştırdığı ifade ediliyor. Düşük ücret, güvencesizlikle birleşince postacılar geleceklerini planlayamaz hale geliyor. Çalışanlar, insanca yaşamaya yetecek bir ücret talep ediyor.