Dijital akış platformu Netflix tarafından yaptırılan ve 2.000'den fazla yetişkinin katıldığı bir anket çalışmasına göre, yetişkinlerin yarısının hala karanlıktan korktuğu ortaya çıktı.

Katılımcıların dörtte biri hala ışık açık uyurken beşte biri de hava karanlıksa hemen evine gidiyor. Ayrıca yaklaşık yüzde 18'inin de ayaklarını yorgandan sarkıtarak uyumaktan korktuğu ortaya çıktı.

Yüzde 41'i kendi evinde tek başına bir gece geçirmekten hoşlanmadığını itiraf ederken bildirilen diğer kabuslar arasında kovalanma (yüzde 28), çok yüksekten düşme (yüzde 26) ve dişlerin dökülmesi (yüzde 15) yer alıyor.

"İÇİMİZDEKİ ÇOCUK BİZİMLE"

Psikologlar bunun “içimizdeki çocuğun hayat boyu bizimle birlikte olduğunun” kanıtı olduğunu söylüyor.

İngiliz Psikoloji Derneği üyesi Jo Hemmings yaptığı açıklamada, “Maalesef bu, çocukluğumuzda sahip olduğumuz mantıksız korku ve kaygıların daha sonraki yaşamlarda ortaya çıkması anlamına gelebilir."

"Karanlık korkusu çocuklukta yaygındır çünkü dünyayı anlamlandıracak güven verici manzaralar veya rahatlatıcı sesler olmadığında korku ve endişeyi besleyen ilkel bir davranışsal içgüdüdür."

"Çocuklar havanın karanlık olmasına rağmen aslında yalnız olmadıklarını ve şefkatli yetişkinlerin ortadan kaybolmadığını anladıkça genellikle yaşla birlikte azalır."

"Yetişkinler karanlığı, kontrolü sağlayamamayla ilişkilendirebilir; eğer göremezsek, geceleri hazırlıksız olduğumuz kötü şeylerin başımıza gelmesinden korkabiliriz. Korkumuz, beynimizin gece boyunca bir savunma mekanizması haline gelmesine neden olur ve hayal gücümüz aşırı hızlanabilir." dedi.