Antik Yunan’dan günümüze gelen bir gelenek olan nar kırma, yılbaşı kutlamalarının önemli biridir. İlk olarak Mora bölgesinde başlayan bu ritüel zamanla tüm dünyaya yayılmış ve her yılbaşında uygulanan özel bir alışkanlık haline gelmiştir.
Yeni yıl sabahı, Yunan aileleri kiliseye gidip Aziz Basil Ayini’ne katıldıktan sonra evlerine dönerek, kutsanmış bir nar alırlar. Bu nar, eve girmeden önce uğursuzlukları uzaklaştırmak için kırılır. Ev sahibi, narı cebine koyarak eve doğru yol alır ve kapıyı açmak için başkalarını davet eder. Evde ilk giren kişi, elindeki narı kırarak dileklerde bulunur. "Yeni yılda sağlık, mutluluk ve bolluk içinde olmak, cebimizdeki parayla ne kadar nar varsa, o kadar olsun" şeklinde dilekler dillendirilir.
YENİ YILIN MUTLULUK VE NEŞE GETİRECEĞİNE İNANILIR
Narın kırılması sadece bolluk ve bereketin sembolü değil aynı zamanda aile birliğini ve toplumsal dayanışmayı da temsil eder. Narın tanelerinin dağılması, yıl boyunca evin bereketinin artacağına ve aile üyelerinin birbirine daha sıkı bağlanacağına inanılır. Tanelerinin yayılması, yılın ne kadar bereketli geçeceğini simgeler ayrıca narın rengi ve bolluğu, yeni yılın getireceği mutluluk ve neşeyle ilişkilendirilir.
Narın çok sayıda taneleri, gücü, uğuru ve bolluğu temsil etmesi, bu geleneği diğerlerinden ayıran özel bir anlam taşır. Çoğu kişi yeni yılın gelişini kutlarken sadece fiziksel değil manevi bir bereketin de evlerine girmesini diler.