Karamahmutoğlu, Devlet Bahçeli’nin talebiyle kurulan Abdullah Öcalan Komisyonu’nun, İmralı Cezaevi’nde terör örgütü lideriyle görüşme yapılmasına karar verdiğini söyledi. Sözcü, AKP, MHP ve DEM Parti üçlüsünün sürece dahil olduğunu belirterek şunları ifade etti:
“Bu üçlü ittifak, geçen yıl ekim ayından bu yana içinde bulunduğumuz ikinci ihanet sürecini yürütüyor. Peki ama bu yol nereye kadar gidecek? Kanlı terör örgütünün taleplerinin bir sınırı yok; doyuramazsınız.”
Karamahmutoğlu, terör örgütünün Türkiye’deki varlığını sürdürdüğünü, silah bırakmadığını ve siyasal taleplerinden vazgeçmediğini vurguladı. Ayrıca, bu sürecin Türkiye kamuoyuna yeterince açıklanmadığını savundu.
EĞİTİM GÜNDEMİNE DE DEĞİNDİ
Basın toplantısında 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne de değinen Karamahmutoğlu, hem emekli hem aktif öğretmenlerin sorunlarına dikkat çekti:
Atama bekleyen 50 bin öğretmenin partizanlıktan bağımsız şekilde atanması
Öğretmen maaşlarının yoksulluk sınırının üstüne çıkarılması
Ek ders ücretlerinin artırılması
Uzmanlık ve başöğretmenlik haklarının iyileştirilmesi
Karamahmutoğlu, Zafer Partisi olarak öğretmenlerin haklarının korunmasının hem bugünü hem de Türkiye’nin eğitim geleceği için hayati olduğunu kaydetti.
Zafer Partisi Sözcüsü, DEM Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik eleştirilerde de bulundu. Karamahmutoğlu, DEM Parti’nin Türkiye demokrasisine katkı sağlamadığını, emperyalist çıkarlar doğrultusunda hareket ettiğini savundu. CHP’nin ise geçmişte uygulanan politikaların sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini ifade etti.
Karamahmutoğlu, Öcalan Komisyonu’nun yasallıktan yoksun olduğunu iddia ederek, halkın ve diğer siyasi partilerin sürece dahil edilmediğini belirtti. Ayrıca, komisyonun amacıyla ilgili şunları söyledi:
“Amaç, bir teröristi siyasi aktöre dönüştürmek ve meşruiyet kazandırmaktır. Vatandaşlar bu sürece izin vermedi, halkın çıkarları göz ardı edilemez.”
Karamahmutoğlu, sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini, Türkiye’deki egemenlik haklarının korunmasının zorunlu olduğunu vurguladı.