Bir milyondan fazla öğrenciyi ilgilendiren Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) ikinci dönem sınavı, bu yıl 27-28 Nisan 2016 tarihlerinde sona erdi. Öğrencilerin geleceğini belirleyecek sınav sonrasında ailelere önemli görevler düşüyor. Yapılan araştırmalar, anne - babaların öğrenci başarısına ilişkin beklentilerinin öğrencilerin benlik algısı düzeylerini etkilediğini ortaya koyuyor.
TEOG sınavı sona erdi. Ailelerin dışarıda, öğrencilerin içeride ter döktüğü sınav sonrasında heyecanlı bekleyiş devam ediyor. TEOG öncesinde olduğu kadar sınav sonrasında da ailelerin çocuklarına yaklaşımları çok önemli ve bu süreçte ailelere büyük sorumluluklar düşüyor. Sınavdan umduğunu bulamayan öğrenciler ailelerinden görecekleri tepki ile ilgili kaygı yaşıyor. Peki, bu durum karşısında ailelerin beklenti ve tutumu nasıl olmalı? Biltek Okulları Rehberlik Bölüm Koordinatörü Melike İlerisoy, bu süreçte aileleri daha dikkatli olması konusunda uyarırken, sınav başarısının hayat başarısının önüne geçmemesi gerektiğini söylüyor.
TEOG sınavı sona erdi. Ailelerin dışarıda, öğrencilerin içeride ter döktüğü sınav sonrasında heyecanlı bekleyiş devam ediyor. TEOG öncesinde olduğu kadar sınav sonrasında da ailelerin çocuklarına yaklaşımları çok önemli ve bu süreçte ailelere büyük sorumluluklar düşüyor. Sınavdan umduğunu bulamayan öğrenciler ailelerinden görecekleri tepki ile ilgili kaygı yaşıyor. Peki, bu durum karşısında ailelerin beklenti ve tutumu nasıl olmalı? Biltek Okulları Rehberlik Bölüm Koordinatörü Melike İlerisoy, bu süreçte aileleri daha dikkatli olması konusunda uyarırken, sınav başarısının hayat başarısının önüne geçmemesi gerektiğini söylüyor.
"YETENEKLERİNE UYGUN HEDEFLER KOYUN"
Sınavlardaki başarı ve başarısızlık durumunun, özellikle kimlik oluşumu süreci açısından çok önemli olduğunu söyleyen Biltek Okulları Rehberlik Bölüm Koordinatörü Melike İlerisoy, öğrencilerin benlik algısında oluşacak olumlu-olumsuz etkilerin göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Özellikle sınav sistemlerinin sonuç odaklı olmasının ailelerin peşin hüküm vermesine neden olduğunu söylen Taşçı, bunun için sürecin doğru şekilde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. İlerisoy, “Aileler çocuklarının zekâ ve özelliklerini bilerek, onları tanıyarak, yeteneklerine uygun düzeyde başarı bekleyerek daha adil davranabilirler” dedi.
"BAŞKA ÇOCUKLARLA KIYASLAMAYIN"
Ailelerin kendi yaşamlarında ulaşamadıkları hedeflere, çocuklarının ulaşmasını beklemesi, gelen başarıyı veya başarısızlığı kendi hayatlarının bir uzantısı olarak görmesi sağlıklı bir yaklaşım değildir diyen İlerisoy sözlerine şöyle devam etti: “Bu noktada en çok yapılan hatalardan biri de kıyaslamadır. Aileler çocuğun motivasyonunu artırmak amacıyla, çocuklarını gerek kardeşleri gerekse arkadaşlarıyla kıyaslar. Bu yaklaşım doğru olmadığı gibi çocuklarımızın çalışmalarının da sekteye uğramasına neden olabilir. Bunun yerine bir önceki sınav ile bir sonraki sınav arasındaki gelişmeye bakarak, çocuğunuzu kendi içinde değerlendirerek motive edebilirsiniz.”
