CHP “Oturmak” konusunda bir oturum yaptı...
“Meclis’in açılışında Cumhurbaşkanı içeri girdiğinde, ayağa kalkalım mı, yoksa oturalım mı” meselesini tartıştılar...
Otursan; cumhurbaşkanlığı makamına saygısızlık...
Ayağa kalksan; cumhuriyete saygısızlık...
İkisinin ortası, yarısı kalksa yarısı otursa; salak yerine konulmaktan, bize saygısızlık...
Hep birlikte hızlı hızlı oturup kalksalar; koltukların oturak yerine saygısızlık...

*

Birisi “Kalkalım ama arkamızı dönelim” dedi...
Bu güzel bir fikirdi...
Kemal Bey “Görüldüğü gibi partimiz bir çözüm bulamaz diyenler duysunlar, bu güzel bir çözümdür, kim ne derse desin, biz her şeyin iyi olmasını istiyoruz” diyecekken... Kırmızı koltuk ile sıra arasında arka dönükken, oturma pozisyonuna nasıl geçileceği sorunu çözülemedi...

*

Oturmak ile ayakta durmak arasında, 45 derece açı ile belden öne eğilerek “yatay konsept” düşünüldü...
Öne eğilsen bir türlü, arkaya eğilsen bir türlü...
Cumhurbaşkanı girerken, koltukların üzerinde pinekleme biçiminde oturarak “kuş kondu” duruşuna bakıldı...

*

İnanamayacaksınız ama ana muhalefet partisi “Cumhurbaşkanı girerken, oturalım mı kalkalım mı?” sorununu uzun uzun tartıştı...

*

Sonunda karar verildi:
Girerken kalkalım...
Çıkarken oturalım...

*

Ve rap kalktılar...
Gerçekten de Türkiye’yi bu felaketlerden kurtarmayı hâlâ bu muhalefet partilerinden beklemek saflık değil, salaklıktır...
Kimsesiz kaldı Türkiye...
Haddini bilmeyen bir tek kişiye terk edildi vatan...
“Ayağa kalkın” dedik, böyle anladılar...

*

İster otur...
İster kalk..
Kafa aynı...