Fakir fukaraya yardım ediyoruz ayaklarıyla mütedeyyin insanlarımızdan bağış toplayan Kimse Yok Mu Derneği, fetocu çıktı. Afrika’da açları doyuruyoruz dümeniyle kurban parası topladıkları, Somali’de dana kestik, Uganda’da koyun kestik deyip, kurban paralarını Pensilvanya’ya havale ettikleri anlaşıldı.

*

Üstelik... İşte bakın sizin kurbanı böyle kestik, şöyle dağıttık diye CD’ler gönderiyorlardı, kurban bağışında bulunanlar bu CD’leri seyredip, hayırlara vesile oldukları için dua ediyorlardı, meğer, beş senedir herkese aynı CD’yi gönderiyorlarmış iyi mi... Herifler bir tane kurban kesmiş, seyreden herkes kendisininki zannediyormuş!

*

Bu dernek ne zaman kuruldu?
2004’te, Akp iktidara gelir gelmez kuruldu.
2006’da, Akp hükümeti tarafından “kamu yararına çalışan dernek statüsü” verildi.
2007’de, Akp hükümeti tarafından “izinsiz yardım toplama yetkisi” verildi.
2008’de TBMM başkanlığı tarafından, TBMM Üstün Hizmet Ödülü verildi.

*

Şimdi fetocu dedikleri bu derneğe üstün hizmet ödülü verdiklerinde, TBMM başkanı kimdi? Herhalde İsmet İnönü’ydü!

*

Keriz Feneri’ni hatırlarsınız...
Mübarek ramazan ayında burnuna sinek konmuş Afrikalı aç çocukların fotoğraflarını gösterip, “asrın iyilik hareketi” sloganıyla mütedeyyin insanlarımızdan bağış topluyorlardı. Kurban bağışlarını sahte faturalarla indiragandi yaptıkları, kendilerine villa aldıkları, gemi aldıkları, zekat paralarını sevgililerine yedirdikleri, dinibütün pozları verirken, Las Vegas’ta kumara bile gittikleri ortaya çıktı.

*

Keriz Feneri derneği de, tıpkı Kimse Yok Mu Derneği gibi, 2004 senesinde, Akp iktidara gelir gelmez sahneye çıkmıştı.

*

2004’te kamu yararına dernek statüsü alabilmek için Danıştay’a başvurdu. O zamanlar, bu izni sadece Danıştay verebiliyordu. Keriz Feneri derneği, Danıştay’dan izin istedi. Danıştay reddetti, izin vermedi. Aradan biraz zaman geçti, tekrar Danıştay’a başvurdu, tekrar izin istedi. Danıştay gene reddetti, gene izin vermedi. Bunun üzerine ne oldu biliyor musunuz... Akp hükümeti zart diye devreye girdi, zurt diye dernekler kanununu değiştirdi, Danıştay’dan izin alınması şartını kaldırdı, izin yetkisini bakanlar kuruluna verdi.

*

Danıştay engeli ortadan kaldırılır kaldırılmaz, Keriz Feneri’ne bakanlar kurulu kararıyla “kamu yararına çalışan dernek statüsü” verildi. Bir sene sonra, 2005’te “izinsiz yardım toplama yetkisi” verildi, vergiden muaf tutuldu. 2007’de TBMM başkanlığı tarafından TBMM Üstün Hizmet Ödülü verildi.

*

Keriz Feneri’ne üstün hizmet ödülü verdiklerinde, TBMM başkanı kimdi? Muhtemelen İsmet İnönü’ydü!

*

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne saldırdılar, Çağdaş Eğitim Vakfı’na saldırdılar, Atatürkçü Düşünce Derneği’ne saldırdılar... TBMM üstün hizmet ödülü verilen ve “dindar” denilen derneklerden biri dolandırıcı çıktı, öbürü hem dolandırıcı hem fetocu çıktı.

*

Samimi fikrimi sorarsanız...

*

Kendi memleketimizde bunca şehit ailesi, bunca gazi varken, garibanlık yüzünden okuyamayan bunca çocuğumuz varken, özellikle kız çocuklarımızın eğitimi için yurtlara, burslara, her bir kuruşu altın değerinde yardımlara ihtiyacımız varken... Sayın ahalimiz, haritadaki yerini bile bilmediği Myanmar’a kurban bağışlıyorsa, Sudan’da Kongo’da iftar veriyorsa, kendi çocuğunun okulunu bok götürürken, Tanzanya’ya okul yaptırıyorsa... Bu ahaliyi soymak sevaptır!

*

O nedenle...
“Hayırlara Vesilenin Sözcüsü” ismiyle dernek kurma hazırlıklarına başladım. Henüz kendilerine danışmadım ama, Bekir Coşkun, Uğur Dündar ve Emin Çölaşan’ı mütevelli heyetine almayı düşünüyorum. Cibuti’de imam hatip üniversitesi açıp, Etiyopya’da deve keseceğiz, karda kışta üşümesinler diye Senegalli çocuklara gocuk alacağız. Müjdat Gezen’den rica ettim, bağışta bulunan mütedeyyin hayırseverlere göndereceğimiz CD’leri bizzat hazırlayacak.

*

Panama’dan bi hesap numarası ayarlar ayarlamaz, yayınlayacağım, bağışlarınızı gönderirsiniz. Yok ben illa hemen vereyim derseniz, çantayla-poşetle elden teslim alma servisimiz mevcuttur.

*

E haliyle, meclis başkanlığımız bi üstün hizmet ödülü de bize takdim eder gari.